No | Hadis Metni | Kaynak |
11238 | Cibril (a.s.) Bana şöyle dedi: "Allah buyurdu ki, bu dini Ben kendime razı görmüşüm. Bunu ancak semahat ve güzel ahlak ıslah eder. Şu halde dine, bu hasletlerle mümkün mertebe ikram edin." | Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 7. hadis |
11247 | İblis Rabbına dedi ki: "Ya Rabbi, Adem (a.s.) Cennetten indirildi. Muhakkak ben biliyorum, kitap ve Peygamber olacak. Onların kitap ve Peygamberleri nedir?" Buyurdu ki: "Rusulleri melaike ve kendilerinden olan Nebilerdir. Kitapları tevrad, İncil, Zebur ve Furkandır." Dedi ki: "Öyleyse benim kitabım nedir?" "Senin kitabın resim (dövme) dir, kıraatın şiir, elçilerin kahinler, yemeğin, üzerine besmele çekilmeyen şeyler, içeceğin sarhoşluk veren her içki, sıdkın yalan, evin hamam, tuzakların kadınlar, müezzinin çalgılar, mescidlerin de çarşılardır." | Ramuz el e-hadis, 332. sayfa, 4. hadis |
11252 | Cebrail (a.s.) yanımdan kalktı da Bana anlattı ki, Hüseyin (r.a.) Fırat kenarında katlonulacak ve sonra şöyle dedi: "İster misin onun toprağından sana koklatayım" Dedim, evet. Bunun üzerine elini uzattı, o topraktan bir avuç aldı ve onu Bana verdi. Ben de kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar boşandı. | Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 1. hadis |
11261 | Her Peygambere bir dilek "atiyye" verildi. Onlar da bunu dünyada harcadı, Ben ise ahirette ümmetime şefaat için bıraktım. Ümmetimden öyle adam olacak ki, çok büyük bir topluluğa şefaat edecek de onlarda o yüzden Cennete girecekler. Öyle bir adam olacak ki, bir kabileye şefaat edecek. Yine bir adam olacak ki, ailesine şefaat edecek. Hatta üç kişiye, iki kişiye, bir kişiye şefaat edecek kimseler olacaktır. | Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 10. hadis |
11270 | Peygamberlerden bir Peygamberi bir karınca ısırdı. O Peygamber de karıncaların köylerini yakmayı emretti. Bunun üzerine Allah vayhetti ki: "Seni bir karınca ısırdı. Sen ise ümmetlerden Beni tesbih eden bir taifeyi köyü ile yaktın." | Ramuz el e-hadis, 334. sayfa, 7. hadis |
11291 | Fıkhın azı, ibadetin çoğundan hayırlıdır. Kul, Allah'a halis olarak ibadet ederse, fıkıh ona öğretilir. Cehil olarak da kişiye, aklını beğenmek yeter. İnsanlar iki sınıftır: Mü'min ve cahil. Öyle ise sen mü'mine eza etme, cahille de bulunma. | Ramuz el e-hadis, 336. sayfa, 5. hadis |
11314 | Beni İsrail'den iki kişi arkadaş idiler. Birisi günahkar diğeri ise ibadeti hususunda çalışkandı. Çalışkan olan diğerini günah üzere gördükçe "Vazgeç" diyordu. Onu bir gün bir günah üzere buldu da ona yine şöyle dedi: "Vazgeç." Bunun üzerine o günahkar olan dedi ki: "Beni yalnız bırak. Rabbim seni bana gözcü mü gönderdi.?" Diğeri ise dedi ki: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine sokmaz. "İkisinin de ruhu kabz olundu ve Rabbül aleminin huzurunda içtima ettiler. (Günahkar olan abid olana) "Beni tanıdın mı? Veya önünde olana kadir oldun mu?" Allah teala da günahkar olana buyurdu ki: "Git Rahmetimle Cennete gir." Abid içinde: "Ötekini Cehenneme götürün" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 14. hadis |
11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11335 | Meclisin keffareti, kulun şöyle demesidir: "Subhaneke Allahümme ve bihamdike eşhedü en la ilahe illa ente vahdeke la şerike leke estağfiruke ve etûbü ileyke." | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 13. hadis |
11371 | Cennet ehlinden herkes Cehennemdeki yerini görür de: "Ya Allah bana hidayet vermeseydi?" der ve bu ona şükür olur. Cehennem ehlinin hepsi de Cennetten yerini görür de şöyle der: "Keşke Allah bana da hidayet verseydi." Bu da ona hasret (pişmanlık) olur. | Ramuz el e-hadis, 342. sayfa, 1. hadis |