No | Hadis Metni | Kaynak |
9381 | Herhangi Bir ağaç ki, Bir kavme gölge etti. Gölgesinden veya meyvasından faydalanılmış olsa bile, sahibi onda muhayyerdir. İster keser, isterse bırakır. | Ramuz el e-hadis, 179. sayfa, 3. hadis |
9388 | Her hangi Bir kimse, Bir köleyi azad ederse, Allah da onu Cehennemden azad eder. Her azaya mukabil Bir azayı. | Ramuz el e-hadis, 179. sayfa, 10. hadis |
9389 | Bir müslüman, diğer Bir müslüman kardeşine "Kafir" derse, İkisinden Biri oradan bu küfürle ayrılır. Eğer dediği kimse kafirse, bu küfür ona gider. Değilse kendisine döner. | Ramuz el e-hadis, 179. sayfa, 11. hadis |
9394 | Hangi müslüman ki Bir din kardeşiyle musafaha eder ve içlerinde de BirBirlerine Bir kin olmaz ise, elleri henüz ayrılmadan, Cenabı Hak, her ikisinin de geçmiş günahlarını mağfiret eder. Gene Bir kimse, içlerinde Bir kin olmadan, müslüman kardeşine sevgi nazarı ile bakarsa, Allah onların geçmiş günallarını bağışlamadan hiç Biri evine dönmez. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 4. hadis |
9395 | Hangi idareci ki, kendisine Bir cemaatin idaresi teslim edildi de, o da onlara karşı hayırhah davranmadı ise, Allah'ın her şeyi kaplıyan rahmetinden mahrum kalır. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 5. hadis |
9398 | Her hangi Bir müslüman, Bir müslümanı giydirdi ise, o elbise eskiyip Bir parça kalıncaya kadar, Allah'ın hıfzı himayesinde kalır. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 8. hadis |
9400 | Herhangi Bir müslümanın cenazesinde döt kişi onun hayrına şehadet ederse, Allah onu Cennete koyar. Soruldu ki; "Üç kişi de mi? Üç kişi de buyurdu. Soruldu: "İki kişi de olur mu? Olur buyruludu. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 10. hadis |
9409 | Hangi adam ki bağışlaması ile, Allah'ın hadlerinden Birinin tatbikini önlemiş (veya hafifletmiş ise) o işten geri dönünceye kadar Allah'ın gadabında kalır. Hangi Bir adam da bilmediği Bir husumet hakkında Bir müslümana karşı öfkesini (şiddetlendirip sürdürürse) o adam, Allah'ın emrine karşı inadlık etmiş olur ve kıyamete kadar Allah'ın laneti onun üzerine olur. Hangi Bir adam da Bir müslüman aleyhinde, onda olmıyan Bir şaiya çıkarır ve iftira ile o müslümanı küçük düşürürse, o kimse söylediğinden vaz geçinceye (nedamet duyuncaya) kadar, Allah onu Cehenneme yaklaştırır. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 9. hadis |
9417 | Hangi Bir müslüman kimse müslüman kardeşini kirletmeden sünnet üzere gasleder, avretine bakmaz, onun ayıbını söylemez, sonra onu teşyi eder (ve haberini yayar) ve namazını kılar, sonra da kabre konuluncaya kadar orada oturursa, günahlarından sıyrılmış olur. | Ramuz el e-hadis, 182. sayfa, 8. hadis |
9422 | Ey insanlar! Sanki bu dünyada ölüm bizim için değil de bizden başkasına yazılmış. Hak da sanki başkasına vacib gibi imiş. Bize göre -az miktardaki- ölüleri götürüyoruz. Komşuya götürüyormuş gibi. (Evleri kaBirleri imiş gibi) Miraslarını yiyoruz. Sanki biz ölmiyecekmişiz gibi. Ne mutlu o kimseye ki, kendi ayıbı onu meşgul eder de, başkasının ayıbını görmez. Ne mutlu o kimseye ki, kendi nazarında kendini hor görür de başkasına noksanlık atfetmez. Meskenete düşmeden Allah için tevazu eder ve helalinden kazandığı malı infak eder. Düşkün ve miskin kimseleri hoş tutar. Fıkıh ve Hikmet ehli ile düşüp kalkar. Ne mutlu o kimseye ki, kendini hor görür. Kazancı helal gidişi salih olur ve kimseye Bir zararı dokunmasın diye dikkat eder ve insanlardan uzlet eder. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel eder. Malının fazlasını infak eder, sözünün fazlasını ise tutar. | Ramuz el e-hadis, 183. sayfa, 5. hadis |