No | Hadis Metni | Kaynak |
8768 | İblis, su üzerinde tahtını kurar. Askerlerini etrafa gönderir. Onların fitnesi en fazla olanını kendisine yaklaştırır. Askerlerden biri gelir: "Birine şöyle, böyle yaptım" der. O da: "Sen bir şey yapmadın" diye çıkışır. Bir diğeri de: "Ben bir adamın hanımı ile arasını açtırasıya kadar onu terk etmedim." der. İblis onu yanına yaklaştırır: "İşte aradığım sensin" der. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 9. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) Onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8861 | Cennet ehli ulemaya Cennette de muhtaç olur. Şu şekildeki, Cuma günü Allah Tealâ hazretlerinin huzuruna gidilince ve Allah Onlara "İstediğinizi isteyin" deyince ne isteyeceklerini şaşırırlar. Ve ulemaya dönerler. Âlimler de hallerine göre tavsiyelerde bulunur. "Şöyle, şöyle isteyin" derler. Böylece âlimlere dünyada muhtaç oldukları gibi Cennette de muhtaç olurlar. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 2. hadis |
8904 | Müslümanların fakirleri Cennete kuşlar gibi koşuşurlar. Denecek Onlara ki: "Hesaba dursanıza." Onlar diyecek ki: "Vallahi hesaplık bir şeyimiz yok". Ve Allah buyuracak ki: "Kullarım doğru söylüyorlar." Onlar Cennete diğerlerinden yetmiş yıl önce girerler. | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 7. hadis |
8948 | Allah'ın öyle kulları vardır ki, Onları insanların hacetine tahsis etmiştir. Bunlar azabı İlahiden emindirler. | Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 2. hadis |
8956 | Allah (z.c.hz)'nin yer halkından kabları vardır ki, bunlar salih kulların kalbleridir ve Onların içinde en hoşuna gideni ise yumuşacık ve yufka olanlarıdır. | Ramuz el e-hadis, 129. sayfa, 10. hadis |
8962 | Miskinlerin kıyamette saltanatı olacaktır. Onlara denecek ki: "Allah rızası için sana var mı bir şey veren, bir lokma yediren, bir yudum içiren. Bak, Onları götür Cennete" (Onlar da bakar. Kim Allah rızası için kendilerine bir şey vermişse alıp götürürler) | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 5. hadis |
8975 | Günahların içinde öyleleri vardır ki, Onları ne namaz, ne oruç ne de hac ve zekat paklar. Onları geçim hususunda çekilen sıkıntılar paklar. | Ramuz el e-hadis, 131. sayfa, 8. hadis |
8980 | Camilere çocukların musallat oluşu Allah'ın gadabının alametidir. Nehyedilseler bile Onlar musallat olacaklardır. | Ramuz el e-hadis, 132. sayfa, 1. hadis |
8989 | Cin taifesinin mü'minlerine de sevap vardır. Denildi ki: "Sevabları nedir?" Buyurdu ki: Onlar Â'rafta olurlar Cennette olmıyacaklar, "Â'raf nedir?" diye soruldu. Buyurdu ki, Cennet duvarıdır. Orada nehirler akar, ağaç ve meyvalar biter. | Ramuz el e-hadis, 132. sayfa, 10. hadis |