No | Hadis Metni | Kaynak |
13486 | Allah Tebareke ve Teala kıyamet gününde şöyle buyurur: "Ey Adem kalk, ümmetinden binde dOkuz yüz dOksan dOkuzunu Cehenneme, birini de Cennete ayır." O zaman ashab yere uzanarak ağlamaya başladı. Buyurdu ki: "Başlarınızı kaldırın. Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, ümmetim, ümmetler içinde siyah öküzün cildindeki beyaz tüy OlOr:green'>gibidir." | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 7. hadis |
13494 | Ahir zamanda bir kavim Olacak ki, güvercin kursağı OlOr:green'>gibi (tüylerini) siyaha bOyayacaklar. İşte bu kimseler Cennet kOkusu kOklayamazlar. | Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 7. hadis |
13504 | Mü'minler için (kıyamette) nurdan kürsüler kurulur. Bir bulut üzerlerine gölge yapar ve Onlara mahşer günü, gündüzün bir saati OlOr:green'>gibi gelir. | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 10. hadis |
13507 | Efendimiz (s.a.s.) beyaz idiler, gümüşten dökülmüş OlOr:green'>gibi. Saçları da hafif kıvırcık ve mutedil idi. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 2. hadis |
13514 | Efendimiz (s.a.s.) sıfatça, cemali Peygamberisi ile insanların en güzeli idi. Uzuna meyleden bir bOyu vardı. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Saçlarının siyahı kuvvetli, gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığında tamamiyle basardı. Ayak çukuru hafifti. Ridasını Omuzlarından bırakınca gümüş parçası OlOr:green'>gibi görülürdü. Gülünce mübarek ağzından nur parlardı. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 9. hadis |
13515 | Efendimiz (s.a.s.)in renkleri parlak, terleri inci OlOr:green'>gibi ve yürürken hafif öne meyilli yürürdü. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 10. hadis |
13518 | Ön dişleri seyrekti. KOnuşurken dişleri arasından nur çıkıyOr OlOr:green'>gibi gözükürdü. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 13. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın Ondördü OlOr:green'>gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. BOynundan göbeğine hafif kıllı, bOynu gümüş parlaklığında yapma bebek OlOr:green'>gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, Omuzları açık, mafsalları ince, sOyunduğunda bedeni nur OlOr:green'>gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yOktu. KOlları, Omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle OlOr:green'>gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su OlOr:green'>gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla Olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13569 | Turfanda hurma (meyva) getirildiğinde gözlerine ve dudaklarına kOr ve: "Yarabbi bize evvelini gösterdiğin OlOr:green'>gibi Onun sOnunu da göster" buyurur, sOnra Onu yanlarında bulunan çOcuklara verirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 15. hadis |
13577 | Efradı ailesinden birini sıtma tuttuğunda bulamaç emrederlerdi. Yapılıp iki kere verilirdi. SOnra şöyle buyururdu; Bu, mahzun gönlü takviye eder ve üzüntüyü giderir. Sizden birinin su ile yüzündeki kiri giderdiği OlOr:green'>gibi. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 8. hadis |