No | Hadis Metni | Kaynak |
10425 | Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu Sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde Sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin Nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir. | Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis |
10449 | Mehirlerinizde kolaylık gösterin. Zira, adam kadına fazla mehir verirse, Nefsinde, bu sebeble bir adavet meydana gelebilir. | Ramuz el e-hadis, 259. sayfa, 7. hadis |
10552 | Allah size ebrarın duasını nasib etsin. Onlar öyle kimselerdir ki, gece kıyam eder, gündüz oruç tutarlar, günahkar ve facir de değildirler. (ENes (r.a) buyurdu ki, Resulallah, dua üzerinde fazla durduğu zaman böyle söylerdi.) | Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 9. hadis |
10714 | Dünyayı ehliNe bırakın. Kim ki dünyadan ihtiyacından fazlasını alırsa, o, bilmiyerek helakini almış olur. | Ramuz el e-hadis, 284. sayfa, 14. hadis |
10829 | (Ümmü Hani'ye buyuruldu) Allah'ı yüz tesbihle tesbih et. Zira o tesbihler senin için İsmail (a.s) evladından azad ettiğin yüz köleye bedeldir. Allah'a yüz hamd ile hamdet. Zira o Hamdler senin için, eğerlenip Allah yolunda üzeriNe binilerek gaza edilen yüz ata denktir. Allah'ı yüz tekbirle tekbir et. Zira onlar senin için işaretlenmiş, kabul olunmuş yüz deveye muadildir. Allah'a yüz tehlil ile tehlil getir. Zira o tehliller yerle gök arasını doldurur. Bundan fazlasını yapan hariç hiçbir kimsenin bundan daha faziletli bir ameli, o gün Allah Tealaya sunulmaz. | Ramuz el e-hadis, 295. sayfa, 13. hadis |
10883 | İnsanlar üzeriNe öyle bir zaman gelecek ki, camilerde onlardan binden fazla adam namaz kılacak da içlerinde hâzâ mümin bulunmayacak. | Ramuz el e-hadis, 301. sayfa, 5. hadis |
10909 | Ümmetimin sonunda bir takım kavimler olur ki, camilerini süsler, kalblerini ise viran ederler. Onlardan birisi diniNe vermediği ehemmiyetten fazlasını elbisesiNe verir. Bunlar, dünyaları selamet oldu mu, ahiret işini kaale almazlar. | Ramuz el e-hadis, 304. sayfa, 1. hadis |
11022 | Bir adamın namaz için abdest alıp temizlenmesi üzeriNe, Allah onun günahlarını örter. Namazının sevabı ise kendiNe fazladan kalır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 2. hadis |
11024 | Ne mutlu o kimseye ki, Nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. MeskeNete düşmeden Nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. Ne mutlu, Nefsini küçülteNe ve kazancını helalinden temin edeNe, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis |
11028 | Ne mutlu, Allah yolunda cihad ettiğinde Allah'ın zikrini çok yapana. Zira ona zikrinin her bir kelimesi için yetmiş bin haseNe vardır ve onun her haseNesi de on mislidir. Bununla birlikte, Allah katında kendisi için daha fazlası vardır. O da on misli olarak verilir. Eğer infakta da bulunmuşsa onun da sevabı buna benzer. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 8. hadis |