Arama Sonuçları kana kana

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/42998-kana-kana/50

NoHadis MetniKaynak
12322 Bir kimse öğrenmek istediği ilmi kast ederek çıkarsa, onun için Cennete bir kapı açılır. Melaike kanadlarını döşerler. Göklerin melekleri ve denizlerin balıkları onun için istiğfar ederler. Alimin abide fazileti, bedir gecesindeki ayın semadaki küçük bir yıldıza üstünlüğü gibidir. Muhakkak ki alimler Peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki Peygamberler altın ve gümüş miras bırakmazlar ve lakin onlar ilim miras bırakırlar. Kim ilmi alırsa nasibini almış olur. Alimin ölümü öyle bir musibettir ki, başka şeyle telafi olmaz. O, yeri kapanmıyan bir gediktir ve sönmüş bir yıldız gibidir. Bir kabilenin ölümü bir alimin ölümünden daha hafiftir.Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 10. hadis
12395 Bir kimse haram kana dilinin ucu ile ortak olmuş olsa, kıyamet günü alnında: "Bu adamın Allah'ın rahmetinden ümidi yoktur" diye yazılı olduğu halde gelir.Ramuz el e-hadis, 425. sayfa, 1. hadis
12487 Bir kimse ilim talebi için bir yere giderse, dönünceye kadar Allah yolunda bulunmuş olur ve melaike de ilim talibine kanatlarını döşer.Ramuz el e-hadis, 431. sayfa, 7. hadis
12905 Ağlama ya Ömer (r.a) dağların altın olarak hareket etmesini dilesiydim, hareket ederlerdi. Eğer dünyanın Allah'ın indinde sinek kanadı kadar kıymeti olsaydı kafirlere ondan bir şey vermezdi.Ramuz el e-hadis, 466. sayfa, 12. hadis
13122 Sizden biri yıkanacağı yerde bevl edipte gusul veya abdest almasın. Zira bütün vesveseler bundandır.Ramuz el e-hadis, 483. sayfa, 7. hadis
13418 Allah (z.c.hz.) bu ilimle bir takım cemaati yükseltir ve onlara kılavuz ve rehber eder ve onlara hayırda uyulur. Onların asarı söylenir, ömürleri uzun olur, melaike dostluklarına heves eder ve kanatları ile onları siyanet ederler.Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 9. hadis
13464 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kaderime inanan, yazıma razı olan, rızkıma kanaat eden, Benim için şehvetini terk eden genç, işte o Benim indimde meleklerimden bazısı gibidirRamuz el e-hadis, 514. sayfa, 2. hadis
13559 Birisinin kapısına geldiklerinde tam karşıdan gelmez, lakin sağ veya sol kanadına siper gelir ve "Esselamü Aleyküm, Esselamü Aleyküm" derlerdi.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 5. hadis
13788 Yemekten sonra şu duayı okurlardı: "Elhamdülillahillezî et'amenâ ve sekânâ ve ce'alenâ müslimin."Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 1. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32