No | Hadis Metni | Kaynak |
11861 | "Lâ ilâhe illallahu Vallâhu Ekber" diyen hiç bir kul yoktur ki, Allah onun dörtte birini Cehennemden azad etmesin. Şayet iki defa söylerse tamamını Cehennemden azad eder. | Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 11. hadis |
11862 | Hiç bir kul yoktur ki, sabah veya akşam evinden mescide çıksın da, onun iki adımından bir adımı günahına kefaret, bir adımı da kendisine hasene kazandırmasın. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 1. hadis |
11864 | Erkek veya kadın bir kul yoktur ki, günde yetmiş kere istiğfar etsin de, Allah onun yedi yüz günahını affetmesin. Ocağı batmıştır o kul ve cariyenin ki, her gün ve gecede yedi yüzden fazla günah yapıyor. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 3. hadis |
11867 | Benim kabrimde, Bana selam veren bir müslüman yoktur ki, onun selamını tebliğe ve onun dünya ve ahiret işine kafi gelmeye Allah bir melek tahsis etmesin. Ben de ona kıyamette şahid ve şefaatçi olurum. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 6. hadis |
11870 | Bütün mü'min ve mü'minata dua eden hiç bir kul yoktur ki, Allah geçmiş veya kıyamete kadar gelecek bütün mü'min ve mü'mineler namına ona duasının misli ile mukabelede bulunmasın. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 9. hadis |
11875 | Oruçlu olarak sabahlayan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünya göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiyakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veya tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11885 | Bir mü'minin kalbine sürur vermiş bir mü'min yoktur ki, o sürurdan Allah, Allah'a ibadet eden, Onu temcid eden, Onu tevhid eden bir melek yaratmasın. Bu mü'min kabrine girince o, mü'mine verdiği sürur gelir ve "beni tanıdın mı?" der o da: "Sen kimsin?" der. O da şöyle cevap verir: "Ben filana verdiğin sürurum. Ben bugün senin yanlızlığında enîsin olacağım, suallerine yardım edeceğim ve sana o sabit sözü unutturmayacağım, mahşerde seninle beraber olacağım. Rabbına senin için şefaatta bulunacağım ve Cennette de yerini sana göstereceğim." | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 2. hadis |
11910 | Sizin yazmış olduğunuz ve Bana ulaşan şu kitaplar nedir? Allah'ın kitabı ile bir kitab mı? Nerede ise Allah onu yazmanızdan gazab edecek. Allah isterse geceleyin onu yürütür, yaprağında ve kalbinde ondan bir şey bırakmaz onu giderir. kimin de hayrını murad ederse kalbinde "Lâ ilâhe illallah"ı baki eder. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 3. hadis |
11917 | Maîşeti müşkilleşmiş bir kimsenin evinden çıktığında şunu demesine ne mani var?: "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî Allahümme raddinî, bi kadâike ve bâriklî fîmâ kuddiralî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte ve te'hîra mâ acelte." (Allah adı ile başlar, nefsimi, malımı ve dinimi korumasını ondan dilerim. Allahım ilahi kazana beni razı kıl ve benim için takdir olunanı bana mübarek eyle, Ta ki senin te'hir ettiğin şeyin acilen olmasını ve acilen verdiğin şeyin de sonraya kalmasını istemiş olmayayım. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 10. hadis |
11921 | Mü'minin mü'mine kavuşupta selam verdiğindeki misali, parçaları birbirine kaynamış bir bina misali gibidir. | Ramuz el e-hadis, 390. sayfa, 4. hadis |