No | Hadis Metni | Kaynak |
13499 | Ramazanda bir seda olur. (manası anlaşılır) Şevvalde de bir seda olur. (manası anlaşılmaz) Zülkade de kabileler birbiri ile çarpışır. Zilhilcce'de hacılar talana uğrar. Muharrem'de gökten şöyle nida olur: "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'ın halkının hayırlarındandır. Onu dinleyiniz ve ona uyunuz." | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 5. hadis |
13503 | Allah Teala hafaza melekleri olan kiramen katibine şöyle emreder: "Kuluma, ızdırab halinde bir şey yazmayın." | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 9. hadis |
13505 | Cuma günü on iki saattir. Ondan bir saat vardır ki, o saatte mü'min bir kul Allah Tealadan ne isterse Allah onu kendisine verir. Öyle ise bunu ikindinin son saatlerinde arayın. | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 11. hadis |
13510 | Efendimiz (s.a.s.) yüz ve ahlakça da halkın en güzeli idi. Ne fazla uzun, ne de fazla kısa idiler. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 5. hadis |
13511 | Efendimiz (s.a.s.) ayakları itibariyle de beşerin en güzeli idiler. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 6. hadis |
13514 | Efendimiz (s.a.s.) sıfatça, cemali Peygamberisi ile insanların en güzeli idi. Uzuna meyleden bir boyu vardı. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Saçlarının siyahı kuvvetli, gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığında tamamiyle basardı. Ayak çukuru hafifti. Ridasını omuzlarından bırakınca gümüş parçası gibi görülürdü. Gülünce mübarek ağzından nur parlardı. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 9. hadis |
13517 | Efendimiz (s.a.s.) Halkın ezasına fevkalade sabırlı idiler. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 12. hadis |
13520 | Mührü nübüvveti pembe kırmızıya çalar, güvercin yumurtası gibi bir gudde idi. | Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 15. hadis |
13522 | Kavmi arasında orta boylu, ne uzun ne kısa idiler. Mübarek tenleri gayet nurlu idi, ne sönük beyaz, ne de esmerdi. Saçları ne düz ne de fazla kıvırcıktı. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 1. hadis |
13524 | Mübarek saçları uzadığında kulak yumuşağını, omuzları üzerinde kalacak şekilde biraz geçerdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 3. hadis |