No | Hadis Metni | Kaynak |
8825 | Sizin amelleriniz kabirde yatan akrabalarınıza duyrulur. İyi ise sevinirler. Fena ise şöyle dua ederler: "Yarabbi sen ona ilham et, taatınla amel etsin". | Ramuz el e-hadis, 115. sayfa, 8. hadis |
8879 | Tabiinin en hayırlısı, öyle bir Üveysi (Veysel Karani) vardır ki, o annesine sadıktır. Allah'a and verse Allah onun andını geri çevirmez. Onun elinde bir beyazlık vardır. ona rastlarsanız sizin için istiğfar etmesini isteyin. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 3. hadis |
8922 | Gecede öyle bir saat vardır ki, o saatte bir müslüman dünya ve ahiret işlerinden ne dilek dilerse Allah ona verir. Bu her gece böyledir. | Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 6. hadis |
9002 | Zekeriya (a.s.)'ın oğlu Yahya (a.s.) Allah'tan niyaz etti ve dedi ki: "Ya Rabbi, beni insanların diline dolama." Allah Teala ona vahyetti ki: "Ya Yahya, ben onu kendime yapmadım. Onu sana nasıl yapayım? Oku kitabı ezeliyi, orada bulacaksın. Yahudiler dediler ki; Üzeyir Allah'ın oğludur. Nasraniler de Mesih Allah'ın oğludur dediler. Allah'ın eli bağlıdır (veremez) dediler de dediler." Yahya (a.s.) Ya Rabbi beni mağfiret et. Bir daha böyle istekte bulunmam" dedi. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 3. hadis |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9024 | İki kimseye gıbta edilir: Bir adama ki, Allah ona Kur'an verdi, o da o Kur'anın ahkamiyle amel etti. Helalini helal, haramını haram kabul etti. Diğeri de öyle bir kimsedir ki, Allah ona mal verdi, o da o maldan akrabalarına ulaştırdı ve o malı Allah'a taat yolunda harcadı. | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 1. hadis |
9105 | Şüphesiz ben bir kelime biliyorum ki, (Şu öfkeli adam) bunu söyleseydi elbette öfkeden ona gelen hal kendisinden giderdi. "Eûzübillâhimineşşeytânirracîm" ve ondan o hiddet gitti. (İki kişi birbirlerine kötü sözler söylemişler, birinin yüzü kızarmış damarları kabarmış idi) | Ramuz el e-hadis, 144. sayfa, 7. hadis |
9115 | Ben bir kelime biliyorum ki, kim onu hakkı ile söylerse Cehennem ona haram olur. O da, "Lâ ilâhe illallah" dır.(Hakkı meselesi haramdan kendisini koruması demektir.) | Ramuz el e-hadis, 145. sayfa, 9. hadis |
9130 | Bir kelime biliyorum. Bir mü'minin onu yürekten söylerse ona Cehennem haram olur. (Bu kelime-i şehadettir.) | Ramuz el e-hadis, 147. sayfa, 7. hadis |
9147 | Sizden biriniz arkadaşına çaresiz fena bir söz söyliyecekse ona iftirada bulunmasın. ona, babasına ve akrabasına da kötü konuşmasın, öyle olduğunu biliyorsa, hiç olmazsa, cimrisin, korkaksın, yalancasın, kınayıcısın desin. | Ramuz el e-hadis, 150. sayfa, 5. hadis |