Arama Sonuçları be

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/45860-be/2190

NoHadis MetniKaynak
13527 Mübarek ağızları geniş, gözünün beyazı hafif kırmızımsı idi ve ökçeleri de kaba etli değildi.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 6. hadis
13529 Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi.Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis
13545 Şerbetlerin içinde tatlı ve soğuk olanını severlerdi.Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 15. hadis
13547 Şerbetlerin içinde en çok bal şerbetini severlerdi.Ramuz el e-hadis, 521. sayfa, 17. hadis
13558 Bir hastaya geldiklerinde veya hasta kendisine getirildiğinde "Ezhebil be'se Rabbennâsi eşfi ve enteş şâfi. La şifâe illa şifâüke şifâen la yuğâdiru sakamen": (Ey insanların Rabbi, zararı gider, şifa ihsan et, şifa veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayacak şifa ihsan buyur) diye dua buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 4. hadis
13560 Kendisine ganimet geldiğinde, gününde taksim eder, bekara bir, evliye iki pay verirlerdi.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 6. hadis
13561 Huzuruna bir kimse geldiğinde, yüzünde beşaret görürse elini eline alırlardı.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 7. hadis
13565 Kendilerine yenecek bir şey getirildiğinde, "Bu hediye mi sadaka mı?" diye sorarlardı. "Sadakadır" denildiğinde kendileri yetmez, ashabına "siz yiyiniz" buyururlardı. "Hediyedir" denilirse, elini uzatır ve onlarla beraber yerlerdi.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 11. hadis
13567 Süt getirildiğinde "berekettir" buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 13. hadis
13570 bedir ve Rıdvan bi'atında bulunan bir kimsenin cenazesi getirildiğinde, onun üzerine dokuz tekbir alırdı. Fakat bedir'de bulunup da Rıdvan biatında bulunmamış, yahut da biatı Rıdvan'da bulunup da bedir'de bulunmamış bir kimse getirildiğinde, onun üzerine yedi tekbir alırdı. Ne bedir, ne de Bi'atı Rıdvan'da bulunmayan kimsenin cenazesi getirildiğinde ise onun üzerine dört tekbir alırlardı.Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 1. hadis