Arama Sonuçları biri ho

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/46594-biri-ho/10

NoHadis MetniKaynak
8544 Allah (z.c.hz.) aksırmayı sever. Esnemekten ise hoşlanmaz. Sizden birisi aksırıp, "Elhamdülillâh" dedi mi, duyan her müslümanın "Yerhamükellah" demesi vacib olur. Esnemek ise şeytandandır. Esnemek gelince, elinizden gelirse geri çevirin. biriniz "haa" diye esnerse şeytan güler.Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 3. hadis
8862 Cennet ehli Allah'ın huzuruna iki defa girer. Allah onlara Kur'an okur. Onlardan Herbiri o mecliste, amellerine göre inci, yakut, zümrüt, altın ve gümüşten minberler üzerinde otururlar. Gözleri hiç bir zaman bu kadar aydın olmamıştır. Ve dinlendikleri Kur'an gibi de hiç bir şey dinlememiş ve hoşlanmış değildir. Bunun tekrarına kavuşmak ümidiyle ertesi günü bekler halde yerlerine dönerler.Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 3. hadis
9774 Rüya üç menzile üzerinedir. birisi adama nefsinin söylemesidir ki, bu bir şey değildir. biri de şeytandan olur. biriniz hoşlanmadığı bir rüya görürse sol tarafına tükürsün ve şeytandan Allah'a sığınsın. Böyle yaparsa ondan asla bir zarar görmez. Üçüncüsü ise Allah'tan bir beşarettir. O salih adamın gördüğü rüya ki, bu Nübüvvetin kırk altı cüzünden bir cüzdür. Sizden biri hoşuna giden bir şey görürse onu iyi görüşlü bir kimseye anlatsın ve o da "Hayırdır" desin.Ramuz el e-hadis, 209. sayfa, 12. hadis
9776 Salih rüya Allah'tan, karışık olan da şeytandandır. Sizden biriniz hoşlanmadığı bir şey görürse uyanınca soluna üç defa tükürsün, ve onun şerrinden Allah'a sığınsın. Bu takdirde o, ona zarar vermez.Ramuz el e-hadis, 210. sayfa, 2. hadis
10723 Bu şeytandandır. Sizden biri hoşuna gitmiyen bir rüya görürse onu kimseye söylemesin ve Şeytandan Allah'a sığınsın. ( Bir adam şöyle dedi: "Ya Resulallah! Ben rüyamda başımın kesildiğini gördüm. O düşüyordu ben de onu takip ediyordum." Bunun üzerine yukarıdaki hadis varid oldu.)Ramuz el e-hadis, 285. sayfa, 7. hadis
11915 Sizden biri bir din kardeşinin nefsinde veya malında hoşuna giden bir şeyi görünce onu tebrik etsin ve "Bârekallah" desin. Zira nazar haktır.Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 8. hadis
12114 Sizlerden biri bir hizmetçi satın aldığında elinin onun nasiyesine koysun ve: "Ya Rabbi Senden bunun ve tabiatının hayrını dilerim. Şerrinden ve tabiatının şerrinden de sana sığınırım" desin. Bir hayvan satın aldığında da elini gene alnına koysun ve sonra şöyle desin: "Ya Rabbi Senden bunun ve tabiatının hayrını dilerim ve şerrinden ve tabiatının şerrinden de Sana sığınırım" desin. Kim de bir deve satın alırsa elini hörgücünün tepesine koysun ve sonra şöyle desin: "Ya Rabbi Senden bunun ve tabiatının hayrını dilerim. Şerrinden ve tabiatının şerrinden de Sana sığınırım."Ramuz el e-hadis, 404. sayfa, 3. hadis
12897 Taş atmaca alış veriş yapmayın. birinin fiatı üzerine de fiat vermeyin. El koymaca da (görmeden, bakmadan) alış veriş yapmayın. Kim, sütü sağılmadan bırakılmış bir hayvanı alır da hoşlanmayıp geri verecek olursa bir ölçek de zahire versin.Ramuz el e-hadis, 466. sayfa, 4. hadis
14232

“Herhangi birinizin tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ’nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, arayıp taramaları sonuç vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincinden ne söylediğini bilmeyerek:

- Allahım! Sen benim kulumsun; ben de senin rabbinim, diyen kimsenin sevincinden çok daha fazladır.”

Müslim, Tevbe 7. Ayr ca bk.Tirmizî, K yâmet 49, Daavât 99; bni Mâce
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hoşlandıkları için onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: birilerini seven, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32