No | Hadis Metni | Kaynak |
8413 | Ümmetim, ümmeti merhumedir (merhamete uğramış). Ona ahirette azab yoktur. Dünyada verilen zelzeleler, belâlar, fitneler günahlarına kefaret edilir. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 4. hadis |
8414 | Ümmetim üç sülüstür. Üçte biri Cennete hesapsız girer. Üçte biri hafif hesaplı girer. Üçte biri temizlenir (cehennemde). Bunun üzerine melekler tarafından Resulallah (s.a.s.)'a duyurulur ki, bunları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû" derken duyduk. Allah buyurur ki: "Doğru söylediler. Gerçek mabud ancak Benim. Onları "Lâ ilâhe illallahu vahdehû'' sözü sebebiyle Cennete koyun. Ve günahlarını kâfirler üzerine yükleyin." Bu hal Allahu Tealâ'nın: "Kendi günahlarını yüklenecekler ve onunla beraber diğerlerinin günahlarını da yüklenecektir" mealindeki ayetin tefsiridir. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 5. hadis |
8439 | Allah (z.c.hz.) bir kulu helâk etmek murad ettiğinde, önce ondan "haya" alınır. O zaman o kimse buğza lâyık olarak Allah'ın huzuruna mülâki olduğunda kendisinden "emanet" alınır. Ve hain tanınır. Böyle olunca "Rahmetten tard" olunur. O zaman lânete lâyık hale gelmiş olur. Ve o zamanda "İslâm hırkası" üzerinden alınır. | Ramuz el e-hadis, 85. sayfa, 4. hadis |
8455 | Hastanın inlemesi tesbih, bağırması tehlil, nefes alıp vermesi sadaka, uyuması ibadet, bir taraftan bir tarafa dönmesi ise cihattır. Allah melâikelere buyurur ki: "Kuluma sıhhatinde yaptığı en iyi ameli yazınız." Kalktığında da günahsız kalkar. | Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 4. hadis |
8456 | Allah (z.c.hz.) sizi üç halden emin etti: Size Peygamber beddua edip de mahvolacak değilsiniz. Ehli küfür sizi mahvedecek kadar galebe edecek değil. Dalâlet üzerinde ittifak edecek değilsiniz. Allah (z.c.hz.)'nin eli (rahmeti) cemaatle beraberdir. Müslümanların çoğunluğuna tabi olun. Ayrılan Cehenneme ayrılır. Sizi bu üç şeyden emin etti ve şu üç şeyden ise korkuttu: Duhan, mü'mini nezle gibi tutar, kâfiri ise şişirtir ve mafsallarını çıkartır. Dabbe, Deccal (ki bütün Peygamberler bunun şerrinden Allah'a sğınmışlardır.) | Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 5. hadis |
8467 | Allah (z.c.hz.) bu cemiyetinizde size büyük bir lütufta bulundu. Sizin günahkârlarınızı iyilerinize bağışladı. İyilerinize istediğini verdi. Ve buyurun (Arafat'tan) dönelim dedi. | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 8. hadis |
8468 | Allah (z.c.hz.) yıldızları gök ehline eman kıldı. Yıldızlar döküldüğünde semanın inkirazı yaklaşmıştır. Allah, ashabımı da ümmetime eman kıldı. Ashabım gidince ümmetim için inkiraz yaklaşmıştır. | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 9. hadis |
8469 | Allah (z.c.hz.) tevbe için mağribte bir kapı yarattı. Genişliği yetmiş yıllıktır. güneş garbtan doğmadıkça bu kapı kapanmaz. Bunlar ayet istiyorlar. "O günde iman edeceklerin imanı fayda vermiyecektir." | Ramuz el e-hadis, 87. sayfa, 10. hadis |
8476 | Allah (z.c.hz.) yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet gök ile yer arasını dolduracak kadardır. O rahmetten biri mahlûkat arasında taksim edilmiştir. Bu sebeble valide çocuğuna acır, bu sebeble vahşi hayvarlar ve kuşlar su bulup içer ve bununla mahlûkat birbirine merhamet eder. Kıyamette 99 rahmeti 99 misli yapar ve onları müttakilere tahsis eder. | Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 2. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |