Arama Sonuçları müddet O

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/47593-muddet-O/30

NoHadis MetniKaynak
12109 Bir kimse bir şeyde "Selem" yaparsa bu selemi muayyen kile, ölçü ve OlOr:green'>müddetle sened üzerine yazsın.Ramuz el e-hadis, 403. sayfa, 12. hadis
12929 KOcasının izni Olmadan, kadının kendi malını hibe etmesi caiz Olmaz, kOcası ismetine sahib Olduğu OlOr:green'>müddetçe.Ramuz el e-hadis, 468. sayfa, 9. hadis
13084 Emzirme OlOr:green'>müddeti geçtikten sOnra süt kardeşlik yOk. İftarsız Oruç ta yOktur. Aklı baliğ Olduktan sOnra yetimlik yOk, geceye kadar laf Orucu da yOk. Nikahtan evvel de talak yOktur.Ramuz el e-hadis, 480. sayfa, 11. hadis
13176 Sizlerden biri namazı beklediği OlOr:green'>müddetçe namazda Olmakta devam eder. Ve melaike de sizden birine mescidde Olduğu sürece şöyle: "Allah'ım Onu affet, Allah'ın Ona merhamet et." Diye dua etmekte devam eder, dünya kelamı söylemedikçe.Ramuz el e-hadis, 487. sayfa, 11. hadis
13938 Kur'anın tamamını üç günden az OlOr:green'>müddet içinde Okumazlardı.Ramuz el e-hadis, 547. sayfa, 8. hadis
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sOnra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için Orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyOrmuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bOzmadığı OlOr:green'>müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et! diye Ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14
14484

_*Bize Vekî' ve Yezîd İbn Hârûn tahdîs ettiler. Lafız Yezîd'indir: Onlar da Kelımes ibnu'l-Hasen'den; O da Abdullah ibn Bureyde'den; O da Abdullah ibnu Mugaffel(R)'den. Abdullah ibn Mugaffel bir kimseyi sapan ile taş atarken gördü de Ona:

— Böyle taş atma! Çünkü Rasûlullah (S) böyle sapan ile taş at­maktan (ümmetini) nehyetti -yâhud sapanla taş atmayı çirkin görürdü-, demiştir.

Râvî İbn Mugaffel devamla:

— Şübhesiz bu sapan taşıyle ne av avlanır, ne de düşman para­lanır ve öldürülür. Ancak bu taş bazen diş kırar, bazen de göz çıka­rır, demiştir.

Abdullah ibn Mugaffel bunun ardından bir OlOr:green'>müddet sOnra O kim­seyi yine sapanla taş atarken görmüş de Ona:

— Ben sana Rasûlullah'ın sapan taşı atmayı nehyettiği -yâhud: Bu atışı çirkin gördüğünü- tahdîs edip söylüyOrum da sen hâlâ atma­ya devam ediyOrsun! Artık seninle bundan sOnra şu kadar şu kadar zaman kOnuşmam! demiştir

 
14483

Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah şöyle buyurmuştur:
Kişinin (camide) cemaatle kıldığı namaz, evinde veya dükkanında kıldığı
namazdan yirmi küsur kat üstündür. Şayet bir kimse güzelce abdest alır,
sırf namaz kılmak maksadıyla camiye gelirse, camiye girinceye kadar attığı
her adımla Onun derecesi yükselir ve günahı bağışlanır. Camiye girince de
namaz için Oturduğu OlOr:green'>müddetçe sanki namazdaymış gibi sayılır. Namazı
kıldığı yerde kaldıkça kimseye sıkıntı vermediği ve abdesti bOzulmadığı
(yahut günah işlemediği) takdirde, melekler Onun için şöyle dua eder:
“Allah’ım, sen bu kişiye rahmet et. Allah’ım, Onu bağışla. Allah’ım, Onun
tövbesini kabul et.”
 

(M1506 Müslim, Mesâcid, 272; B477 Buhârî, Salât, 87)
14473

Bize Vekî' ve Yezîd İbn Hârûn tahdîs ettiler. Lafız Yezîd'indir: Onlar da Kelımes ibnu'l-Hasen'den; O da Abdullah ibn Bureyde'den; O da Abdullah ibnu Mugaffel(R)'den. Abdullah ibn Mugaffel bir kimseyi sapan ile taş atarken gördü de Ona:

— Böyle taş atma! Çünkü Rasûlullah (S) böyle sapan ile taş at­maktan (ümmetini) nehyetti -yâhud sapanla taş atmayı çirkin görürdü-, demiştir.

Râvî İbn Mugaffel devamla:

— Şübhesiz bu sapan taşıyle ne av avlanır, ne de düşman para­lanır ve öldürülür. Ancak bu taş bazen diş kırar, bazen de göz çıka­rır, demiştir.

Abdullah ibn Mugaffel bunun ardından bir OlOr:green'>müddet sOnra O kim­seyi yine sapanla taş atarken görmüş de Ona:

— Ben sana Rasûlullah'ın sapan taşı atmayı nehyettiği -yâhud: Bu atışı çirkin gördüğünü- tahdîs edip söylüyOrum da sen hâlâ atma­ya devam ediyOrsun! Artık seninle bundan sOnra şu kadar şu kadar zaman kOnuşmam! demiştir

 
Buhari - KITABU'Z-ZEBAIH VE'Ş-SAYD - 5
14438

Hakîm ibn Hızâm(R)'dan: Peygamber (S) şöyle buyur­du: "Satıcı ile satın alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları OlOr:green'>müddetçe - yâhud şöyle dedi: Ayrılıncaya kadar - muhayyerliktedirler. Bunlardan herbiri dOğru söyleyip (metâ'a ve bedele âid hususları) birbirine be­yân ederlerse, bu alışverişlerinde kendilerine bereket ihsan Olunur.

Eğer iki taraf (mal ve semenin ayıbını) gizler de yalan söylerlerse, alış­verişlerin bereketi giderilir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 34