| No | Hadis Metni | Kaynak |
| 9722 | Kıyamete kadar atların nasiyelerinden hayır eksik olmaz ve at besleyenlerden de yardım eksik olmaz. Onların başlarını mesh edin ve bereketle onlara dua edin. Boyunlarına takı takın, Amma ok takmayın. | Ramuz el e-hadis, 206. sayfa, 7. hadis |
| 10288 | Ehli Cennet, nimetlerine dalmış halde iken kendilerine bir nur zahir olur. Başlarını kaldırınca görürler ki, Rab, üstlerinden kendilerini şereflendiriyor. Ve "Esselamü aleyküm ya ehli Cennet" diye buyuruyor. İşte bu, Allah Tealanın Kur'andaki "Selamün kavlen mirrabbirrahim" ayetindeki buyurmasıdır. Ondan sonra Allah onlara nazar eder, onlar da Allah'a nazar ederler. Ve Rablarına nazar ettikleri müddetçe, başka hiçbir nimete iltifat etmezler. Ta ki, Allah Tealanın temâşâsı kalkıp, nuru ve bereketi kalıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 247. sayfa, 1. hadis |
| 10326 | Güneş, kıyamet günü bir mile kadar yaklaşır ve harareti de çok ziyade artar. Ve bu sebeble beyinler, taşlar üzerindeki tencerelerin kaynadığı gibi kaynar. Bu hararetten, ehli mahşer, hatalarına göre terlerler. Ve ter onlardan bazısının ayak topuğuna, bazısının bacağına, bazısının karnına kadar çıkar. Bazısına ise ter, gem oluncaya kadar yükselir. | Ramuz el e-hadis, 249. sayfa, 17. hadis |
| 10376 | İlimden istediğiniz kadar öğrenin. Öğrendiğinizle amel edemezseniz, Allah, o ilimle sizi asla faydalandırmaz. | Ramuz el e-hadis, 253. sayfa, 6. hadis |
| 10511 | Üç söz vardır ki, insan onları ihlasla söylerse Cennete girer: Rabbimin Allah oluşuna razıyım. Dinimin islam oluşuna razıyım. Hz. Muhammed (s.a.v)'in Peygamberim oluşuna razıyım. Dördüncü bir hususta, arz ve gök arasındakiler kadar fazilet vardır ki, o da Aziz ve Celil olan Allah yolunda cihaddır. | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 4. hadis |
| 10855 | Abbas evladı yakında bayrak sahibi olacak. Onlara tabi olan doğruyu bulmuş olur, muhalefet eden ise helak olur. Hakkı tutup kaldırdıkları müddetçe o bayrak ellerinen asla çıkmayacaktır. (Adalete tabi olsalar kıyamete kadar giderlerdi.) | Ramuz el e-hadis, 298. sayfa, 9. hadis |
| 11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
| 11327 | Allah'ın Kitabı ve Benim Sünnetim, havuzuma gelesiye kadar asla ayrılmazlar. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 5. hadis |
| 11939 | Önceleri günah yapıp da sonraları sevap işlemeye başlamış olan adamın misali, dar bir zırh giymiş de her sevap yaptıkça zırhının bir halkası düşüp genişleyen adam gibidir. Ta ki tamamı kalmayıncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 9. hadis |
| 12550 | Bir kimse riyaya veya yaptığını işittirmeye başlarsa, bundan vaz geçinceye kadar Allah'ın gadabındadır. | Ramuz el e-hadis, 437. sayfa, 1. hadis |