No | Hadis Metni | Kaynak |
8071 | Kıyamet günü olduğunda Aziz ve Celil olan Allah meleklerine şöyle buyurur: "Kulaklarını ve gözlerini şeytanın çalgılarından ve haramlardan koruyanlar nerededir? Onları ayırınız." Bunun üzerine melekler onları arayıp, misk ve anber tepeleri üzerinde toplarlar. Sonra Allah Meleklerine tekrar şöyle buyurur: "Onlara tesbihimi ve temcidimi duyurun." Bunun üzerine o kimseler öyle güzel sesler duyarlar ki, benzerlerini hiç kimse duymamıştır. | Ramuz el e-hadis, 59. sayfa, 11. hadis |
8073 | Sizden birisi güneşli bir günde, üzerinden gölge çekilip vücudundan bir kısmı güneşte kalırsa oradan kalksın. (Vücudunun bir kısmı güneşte bir kısmı gölgede kalmasın.) | Ramuz el e-hadis, 59. sayfa, 13. hadis |
8077 | Sene yüz otuz beş olunca, Davud oğlu Süleyman (a.s.)'ın deniz adalarında hapsettiği şeytanların azılıları serbest kalır. Ve onların onda dokuzu lrak'a gider. Ve orada Kur'an hakkında (şeytanca) mücadele ederler. Onda biri ise Şam'da kalır. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 1. hadis |
8078 | Ahir zaman geldiğinde, ümmetimin erkeklerine, peştemalla bile olsa hamama girmeleri haram olur. Dediler: "Ya Resulallah, bu nedendir?" Buyurdu ki: "Zira onlar çıplak insanların üzerine girerler veya onların üzerine çıplak insanlar girer. Agah olunuz ki, Allah Teala bakana da kendisine baktırana da lanet etmiştir." | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 2. hadis |
8081 | Kıyamet günü olduğunda, "Altmış yaşındakiler nerededir?" diye nida olunur. Bu öyle bir ömürdür ki, Allah Teala bu hususta: "Öğüt alacak kişinin alabileceği kadar bir ömür ile sizi yaşatmadık mı?" diye buyurmuştur. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 5. hadis |
8082 | Kıyamet günü olduğunda, kafire ameli bildirilir. Lakin o inkar edip mücadeleye girişir. Ona denilir ki: "İşte şunlar senin komşularındır. Aleyhinde şahidlik ediyorlar." O der ki: "Yalan söylüyorlar". O zaman denir ki: "Ailen ve kavmin de böyle söylüyor." O der ki: "Onlar da yalan söylüyorlar." Kendisine: "Peki öyleyse yemin et." denilir. O da yemin eder. Sonra Allah, o kafirleri susturur. O zaman kafirlerin kendi dilleri kendisi aleyhinde şahidlik eder. Bunun üzerine Allah onları cehenneme atar. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 6. hadis |
8086 | Bir kul için Allah Kendi kabında bir derece takdir etmiş de, o kul o dereceye ameli ile erişememişse Allah, dünyada onu (bazı musibetlerle) mübtela kılar. Sonra da kendisine o belaya karşı sabır ihsan eder ki o dereceye erişebilsin. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 10. hadis |
8089 | Arefe günü olduğunda, Allah Tealâ ihlaslı hacıyı mağfiret eder. Müzdelife gecesi olunca ticaret kasdi ile geleni de mağfiret eder. Mina günü olduğunda devecileri de (hacıları taşıyanları) affeder. Ve cemretül akabenin taşlama gününde dilencileri de affeder. netice olarak, hiç bir mahluk yoktur ki, o mevkide hazır olsun da Allah onu mağfiret etmiş olmasın. | Ramuz el e-hadis, 60. sayfa, 13. hadis |
8090 | Arefe günü akşamı olduğunda, kalbinde hardal tanesi ağırlığında iman bulunan hiç bir kimse kalmaz ki mağfiret edilmiş olmasın. Denildi ki: "Ya Resulallah, bu yalnız Arafat ehline mi mahsustur?" Buyurdu ki: "Hayır, belki bütün müslümanlar içindir." | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 1. hadis |
8091 | Sizden biri oruçlu olduğu bir günde, sakın kötü bir söz söylemesin ve bir cahillik yapmasın. Şayet birisi kendisine kötü bir söz söyler veya mücadeleye kalkarsa o, sadece "Ben oruçluyum, ben oruçluyum" desin. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 2. hadis |