Arama Sonuçları ra her

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/49853-ra-her/350

NoHadis MetniKaynak
13981 her iki bayramda, kızlarına ve hanımlarına bayram namazına çıkmalarını emrederlerdi.Ramuz el e-hadis, 549. sayfa, 15. hadis
14015 ramazanın son on günü ve gecesinde her zamandan fazla ibadete gayret ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 551. sayfa, 13. hadis
14026 Temizliğinde, ayakkabı giymesinde, taranmasında ve her umurunda muktedir olduğu nisbette sağdan başlamayı severlerdi.Ramuz el e-hadis, 552. sayfa, 8. hadis
14036 Başlarından ve kürek aralarından kan aldırır ve "Kim böyle yaparsa herhangi bir şeyle tedavi görmemesinden ona bir şey zarar vermez buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 552. sayfa, 18. hadis
14046 (Cuma) günü ayakta hutbe okurlar, her iki hutbe arasında oturur, Kur'andan ayetler okur, insanlara (Allah'ın nimetlerini) hatırlatırlardı.Ramuz el e-hadis, 553. sayfa, 10. hadis
14047 her Cuma "Kaf" suresinden hutbe irad ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 553. sayfa, 11. hadis
14048 Bir kadına talib olunca şöyle derlerdi: Senin için şu şu ve Saadın "Cefne"si vardır (bir sini). her nereye gidersen o Benimle beraber sana gelir.Ramuz el e-hadis, 553. sayfa, 12. hadis
14142 Ashabı Kiramına, humma ve bütün ağrılara karşı şu duayı okumalarını öğretirlerdi: "Bismillahil kebîr, eûzübillahil Azîm min şerri külli ırkın neârin, ve min şerri harrin nar." (Büyük Allah adıyla, atan her damarın şerrinden ve ateşin hararetinin verdiği zarardan yüce Allah'a sığınırım"Ramuz el e-hadis, 558. sayfa, 18. hadis
14214

Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Ömer ibni Hattâb radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:

“Yapılan işler niyetlere göre değerlenir. herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niyeti Allah’a ve Resûlü’ne varmak, onlara hicret etmekse, eline geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’ne hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadına kavuşmak için yola çıkmışsa, onun hicreti de hicret ettiği şeye göre değerlenir.”

Buhârî, Bed’ü’l-vahy 1, Îmân 41, Nikâh 5, Menâk bu’l-ensâr 45, tk 6, Eymân ı İ 23, Hiyel 1; Müslim, mâret 155. Ayr ca bk. Ebû Dâvûd, Talâk 11; Tirmizî, İ ı Fezâilü’l-cihâd 16; Nesâî, Tahâret 60; Talâk 24, Eymân 19; bni Mâce, Zühd 26
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et! diye ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14