No | Hadis Metni | Kaynak |
9247 | Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmiş bin meleğin tazim ve teşyi ettiği bir sureyi size haber vereyim mi? O "El Kehf" suresidir. Her kim Cuma günü onu okursa, Allah Teala bu sebeble o kimsenin diğer cumaya kadar ki ondan sonra da üç gün ilavesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semaya kadar erişen bir nur verilir. Ve deccal fitnesinden korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu surenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır. | Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 2. hadis |
9271 | Cebrail (a.s)'ın, şifa için, Bana okuduğu bir duayı Ben de sana okuyayım mı? Şöyle dersin: "Bismillahi urkîke Vallahü yeşfike min külli dâin ye'tike min şerrin neffâsâti fil ukadi ve min şerri hâsidin ize hased." Bunu üç defa okursun. (Allah'ın adıyla şifa bulman için sana okuyorum. Düğümlere üfürenlerin şerrinden, hasedini ortaya koyduğunda hasedcinin şerrinden, sana gelen her derdden ancak Allah sana şifa verir.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 1. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9283 | Muhakkak ki dünya tatlı ve yeşildir. Amma dünyaya dalmış nice insan vardır ki, kıyamet gününde onun için ateşten başkası yoktur. | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 6. hadis |
9294 | İyi dinleyin, Cennet için hazırlanan var mı? Orada hiç bir derd ve tehlike yoktur. Kabe'nin Rabbına yemin ederim ki, O Cennet tamamiyle parıldıyan bir nurla doludur. Her tarafında güzel kokular dalgalanmaktadır. Orada muazzam köşkler, geniş nehirler, bol ve olgun meyvalar, güzel ve dilber zevceler, ebedi, pek çok ve renkli güzel elbiseler vardır. Orası, yüksek, güzel ve selim yurdlarda parlak hayat sürülen bir yerdir. Dediler ki: "İşte bizler ona hazırlananlarız Ya Resulallah." Buyurdu ki, "İnşaallah" deyiniz. | Ramuz el e-hadis, 170. sayfa, 1. hadis |
9299 | Sen onun kalbini mi yardın ki, kelime-i şehadeti korkarak söylediğini bildin! Bunun için mi veya başka şey için mi söylediğini bildin? Kıyamet gününde o kimse "La ilahe illallah" ile gelince seni kim kurtaracaktır? | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 2. hadis |
9368 | Her hangi bir kimse, bir günde farzların dışında, on iki rik'at nafile kılarsa, o kimse için Cennette bir ev vermek, Allah'ın üzerine sabit ve sadık bir vaad olur. | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 12. hadis |
9377 | Hangi bir kadın ki, koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir cemaatin yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zani günahı yüklenir. | Ramuz el e-hadis, 178. sayfa, 9. hadis |
9378 | Hangi kul ki, kendine Allah (z.c.hz)'leri tarafından dini hakkında bir öğüt geldi ise, bu ona, Allah'dan ihsan olunmuş bir nimettir. Bunu şükürle karşılarsa ne ala. Şükürle karşılamazsa bu, günahının artması ve Allah'ın gadabının artması için, kendisi aleyhinde bir hüccet olur. | Ramuz el e-hadis, 178. sayfa, 10. hadis |
9396 | Hangi kavim ki, içlerinde sabah ezanı okunursa, o ezan onlar için akşama kadar, Allah'ın azabından eman olur. İçlerinde akşam ezanı okunan kavime de, o ezan, ertesi günü sabahına kadar Allah'ın azabından eman olur. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 6. hadis |