No | Hadis Metni | Kaynak |
10432 | Kıyametin önü sıra öyle günler olur ki, ilim kaldırılır. Cehil iner ve hercümerç ve ölüm çoğalır. | Ramuz el e-hadis, 258. sayfa, 2. hadis |
10446 | Tevazu edin ve fıkara ile hem meclis olun. Böylece, Allah'ın indinde kıymetiniz olur. Ve kibirden çıkarsınız. | Ramuz el e-hadis, 259. sayfa, 4. hadis |
10458 | Şu üç şey üzerine yemin ederim: Sakadan dolayı asla mal eksilmez. (Hayrı, bereketi) ÖYLE İSE SADAKA VERİN: Af etmek; Bir kimse uğradığı zulümden dolayı Allah (z.c.hz)lerinin rızasını umarak af ederse, Allah onu, bu sebeble, dünya ve ahirette aziz eder. Öşle ise af edin ki, Allah da izzetinizi artırsın. Bir kimse kendine isteme kapısını açarsa, ondan dolayı, Allah da ona fakirlik kapısını açar. (Mümkünse kimse kimseden bir şey istemek sevdasına kapılmasın. Bunu içni en koyusu, istemekle servet temin etmektir.) | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 3. hadis |
10469 | Üç şey iyilik hazinesidir! Hastalığı gizlemek, musibeti gizlemek, sadakayı gizlemek, Allah buyurur ki: "Kulumu bir bela ve hastalığa düçar ettiğimde sabreder ve ziyaretçilerine şikayet etmezse, ona, iyileştiğinde etinden iyi et, kanından iyi kan veririm. Böylece ya onu hastalık kaydından azad eder, günahsız kılarım, ya da ölürse rahmetime sahip ederim." | Ramuz el e-hadis, 261. sayfa, 3. hadis |
10481 | Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. Muhakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis |
10486 | Şu üç şey bir kimsede olursa halis münafıktır: Konuştuğunda yalan söyler, itimad edildiğinde, emanete hiyanet eder, vaad edince vaadinde durmaz. Bir adam dedi ki: "İkisi gider de biri kalırsa?" Buyurdu ki; Onlardan bir şey kalırsa, ona da nifaktan bir şube vardır. | Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 1. hadis |
10510 | Üç kimsenin duası reddedilmez: Adil hükümdarın duası, oruçlunun iftara yakın duası, mazlumun duası. Bu duayı, Allah Tebareke ve Teala, bulutlardan öteye yükseltir. Gök kapılarını açar ve şöyle buyurur: "İzzetim ve Celalim Hakkı için mutlaka sana yardım edeceğim. İlerde de olsa." | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 3. hadis |
10511 | Üç söz vardır ki, insan onları ihlasla söylerse Cennete girer: Rabbimin Allah oluşuna razıyım. Dinimin islam oluşuna razıyım. Hz. Muhammed (s.a.v)'in Peygamberim oluşuna razıyım. Dördüncü bir hususta, arz ve gök arasındakiler kadar fazilet vardır ki, o da Aziz ve Celil olan Allah yolunda cihaddır. | Ramuz el e-hadis, 266. sayfa, 4. hadis |
10549 | Allah (z.c.hz.)'leri rahmeti yüz kısım yaptı. Doksan dokuzunu kendisi indinde tuttu. Birini yeryüzüne ihsan etti. İşte mahlukat, bununla birbirine merhamet eder. Şöyle ki; kısrak ayağının tırnağını tayına dokunur korkusu ile kaldırır. | Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 6. hadis |
10552 | Allah size ebrarın duasını nasib etsin. Onlar öyle kimselerdir ki, gece kıyam eder, gündüz oruç tutarlar, günahkar ve facir de değildirler. (Enes (r.a) buyurdu ki, Resulallah, dua üzerinde fazla durduğu zaman böyle söylerdi.) | Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 9. hadis |