Arama Sonuçları Ne zanneder

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/53301-Ne-zanneder/10

NoHadis MetniKaynak
11209 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben kulumun zannı Nezdindeyim. Hayır zanNederse hayır, şer zanNederse şer bulur." (Benimle karşılaştığında öyle bulur.)Ramuz el e-hadis, 328. sayfa, 11. hadis
11526 İmanı kuvvetli olan bir adam, şu mealdeki ayetleri dağa okusa dağ yerinden oynar: "Siz kendinizin abes yere yaradılmış olduğunuzu ve bize döndürülmeyeceğinizi mi zanNedersiniz?"Ramuz el e-hadis, 356. sayfa, 7. hadis
12564 Bir kimse Kur'anı okur da, Allah (z.c.hz.)lerinin yarattıklarından biriNe bundan daha efdal bir şey verildiğini zanNederse, Allah'ın büyütüldüğünü küçültmüş ve Allahın küçülttüğünü büyültmüş olur. Kur'an hamiliNe de herkes gibi her şeye dalmaması, cahillik edenler gibi cahillik yapmaması, bilakis Kur'an'ın izzeti sebebile affetmesi ve cahillerden yüz çevirmesi yaraşır.Ramuz el e-hadis, 438. sayfa, 2. hadis
12810 Muhammed (s.a.v)in Nefsi yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, kıyamet gününde bir kul gelir dağlar gibi sevabları olur ve zanNeder ki bunlar sebebile CenNete gidecek. Fakat zulme uğrattığı kimselerin meydana çıkması o derece devam eder ki, bunlar erir ve hiç haseNesi kalmaz ve hatta kendisiNe dağlar gibi günah yüklenir de bu sebeble CehenNeme sevki emrolunur. (Meğer tevbe, meğer iltica)Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 4. hadis
13034 İki büyük taife, davaları bir olduğu halde, çarpışmadan kıyamet kopmaz. Aralarına büyük bir mukatele olur ve otuza yakın deccal ve yalancılar baas olunur. Onların hepsi de kendini Allah'ın Resulü zanNeder.Ramuz el e-hadis, 476. sayfa, 13. hadis
14397

Bize Şu'be tahdîs etti ki, Ebû Cemre Nasr ibnu İmrân ed-Dab'î şöyle demiştir: İbn Abbâs (R) beni kendi serîri üzeriNe otur­turdu. O bana şöyle derdi: Abdu'1-Kays elçileri (Bahreyn tarafların­dan) Rasûlullah'ın huzuruna geldikleri zaman:

—  "Hey'et kimlerdendir?" diye sordu. Onlar:

—  Biz Rabîa kabîlelerindeniz, dediler. Rasûlullah (S):

—  "Hoş geldiniz! Allah sizi utandırmasın, pişman etmesin!" buyurdu.

Bunun üzeriNe onlar:

— Yâ Rasûlallah! Seninle bizim aramızda kâfir olan Mudar ka­bileleri vardır. O hâide bize kestirme birşey emret de, o sebeble biz­ler cenNete girelim ve onu arkamızda kalanlarımıza haber verelim! dediler.

Bu arada Rasûlullah'a içkileri de sordular. Rasûlullah onları dört şeyden Nehyetti ve dört şeyi de emretti: Onlara yalnız Allah'a îmân ile emrettikten sonra:

—  "Yalnız Allah'a îmân etmek Ne demektir, bilir misiniz?" di­ye sordu.

Onlar:

— Allah ve Rasûlü en iyi bilendir! dediler. Rasûlullah:

—  "Ortaksız ve yalnız olarak Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah 'in Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek -râvî dedi ki: ZanNederim ki, burada rama­zân orucu da vardır-, ganimetlerden beşte birini vermenizdir" buyur­du.

Ve onları dört şeyden: Dubba'dan, hantem'den, muzeffet'ten ve nakîr (denilen kaplara hurma yâhud üzüm şırası koymak)dan Neh­yetti. Bazen İbn Abbâs'm "Muzeffet" yeriNe "Mukayyer" dediği de vardır.

Rasûlullah:

— "Bunları ezberleyin ve bunları gerinizde bıraktığınız kavim ve kabilelerinize tebliğ ediniz!" buyurdu

İbn Abbâs