Arama Sonuçları böyle söyle

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/54361-boyle-soyle/20

NoHadis MetniKaynak
10053 Kavi mümin Allah'a, zaif müminden daha hayırlı ve sevgilidir. Gene de her birinde hayır vardır. Sana menfaat verecek şeye haris ol. Fakat Allah'a dayanarak işe giriş ve acze düşme. Eğer sana bir şey isabet ederse şöyle yapsaydım, böyle olurdu, deme. Lakin Allah böyle takdir etti ve dilediğini yaptı de. Zira "Keşke" sözü şeytanın işine yol açar.Ramuz el e-hadis, 230. sayfa, 11. hadis
10552 Allah size ebrarın duasını nasib etsin. Onlar öyle kimselerdir ki, gece kıyam eder, gündüz oruç tutarlar, günahkar ve facir de değildirler. (Enes (r.a) buyurdu ki, Resulallah, dua üzerinde fazla durduğu zaman böyle söylerdi.)Ramuz el e-hadis, 271. sayfa, 9. hadis
10771 Allah rahmet etsin kardeşim Yahya (a.s)'a, O küçükken iki çocuk kendisini oyuna çağırdıklarında: "Ben oyun için mi yaratıldım" buyurdu. (Yahya a.s) O küçük iken bir oyun için böyle söylerse, yetişkinin günah işlemesindeki hali nice olur?Ramuz el e-hadis, 290. sayfa, 12. hadis
11054 Sizden birinin, kürsüsüne dayanmış olduğu halde Beni tekzib edeceği beklenir. Şöyle ki, kendisine benden bir hadis ulaştığında, der ki: "Resulallah böyle şey söylemedi. Bunu bırak, Kur'an'dakini bana getir.Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 10. hadis
13310 Ya Aişe (r.a) ne zaman kötü söylediğimi gördün. Muhakkak ki kıyamet gününde, Allah yanında menzile, itibari ile insanların en şerlisi, şerrinden korktukları için, insanların kendisini terk ettikleri kimsedir. (Kapıya gelen bir adam için "ne kötü adam" buyurduktan sonra içeri girince ona iyi muamele ettiğini gören Hz. Aişe'nin "Ya Resulallah, şimdi de böyle muamele ettin" demesi üzerine yukarıdaki hadis varid olmuştur.Ramuz el e-hadis, 499. sayfa, 8. hadis
13659 Abdest aldıklarında, bir avuç su ile çeneleri altından sakallarını hilallerler ve şöyle buyururlardı: "Rabbim Bana böylece emretti."Ramuz el e-hadis, 529. sayfa, 2. hadis
13702 Mescide girdiği zaman şöyle dua ederlerdi: "Taşlanmış şeytandan büyük Allah'a ve onun Zatı kerimine, O'nun ezeli saltanatına sığınırım." Resulu Ekrem şöyle buyururdu; İnsan oğlu böyle dediğinde şeytan da şöyle der: "Günün kalan kısmında da bu kimse benden korundu."Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 1. hadis
13802 Kendilerine bir heyet geldiğinde, güzel esvablarını giyerler ve ashabına da böyle yapmalarını söylerlerdi.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 15. hadis
14233

Ebû Mûsâ Abdullah İbni Kays el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah Teâlâ gündüz günah işleyenin tövbesini kabul etmek için geceleyin elini açar. Geceleyin günah işleyenin tövbesini kabul etmek için de gündüzün elini açar. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar bu böyle devam edip gider.”

Müslim, Tevbe 31
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48