Arama Sonuçları olan sana

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/5455-olan-sana/20

NoHadis MetniKaynak
10425 Kıyamet gününde Azameti Kibriyadan arz serili kalır ve bu arzda hiç kimseye ayağını bastığı yerden fazla bir yer düşmez. İlk çağrılacak Ben olurum. Ve Cebrail (a.s)'ı, Allah (z.c.hz)'lerinin sağında ayakta bulurum. Hayır Vallahi, nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki Cebrail (a.s) bu hadiseden önce Allah'ı görmedi. Ben derim ki: "Yarabbi Bu Bana geldi de senin tarafından Bana gönderildiğini söyledi." Cebrail ise o sırada sükut eder. Aziz ve Celil olan Allah buyurur ki: "Doğru söyledi. Ben onu sana hacetin için gönderdim." Ben derim ki: "Yarabbi, Ben bir takım kullar bıraktım ki, çeşitli beldelerde sana ibadet ettiler. Ve Seni vadilerde zikrettiler. Şimdi Senin nezdinden getireceğim cevaba intizar ediyorlar." Allah buyurur ki: "Ben onlar hususunda seni mahcub etmiyeceğim." İşte bu teminat, Allah Tealanın: "Umulur ki Rabbın Seni Makam-ı Mahmud'a eriştirir." Mealindeki kavlinde buyurduğu "Makam-ı Mahmud'un" ifadesidir.Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 6. hadis
10519 Allah, üç sınıfa lanet eder: Ana-babaya asi olana, bir kadınla kocasının arasını bozmaya koşana ve sonra o kadını alana, birbirine darılsınlar ve hasedleşsinler diye, bazı sözlerle iki müminin arasını açmaya koşan adama.Ramuz el e-hadis, 267. sayfa, 2. hadis
10595 Mücahidlerin kadınlarının hürmeti, analara olan hürmet gibidir. Harbe gitmeyenlerden bir kimse mücahidlerden bir adamın ehline hiyanet ederse, o kimse kıyamet gününde durdurulur ve mücahide de denir ki: "Bu ardından senin ailene kötülük etti. Onun hesanatından dilediğini al." O mücahid de onun sevbından dilediğini alır. Ne zanneder siniz? Ben böyle sanırım ki, onun hasentından bir şey bırakmaz, alır.Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 12. hadis
10674 Arkadaşların hayırlısı, Allah'ı zikrettiğinde sana yardım eden, unuttuğunda hatırlatan ve onların da en iyisi, gördüklerinde Allah Tealanın hatırlanmasına vesile olan kimsedir.Ramuz el e-hadis, 281. sayfa, 2. hadis
10830 Ben ve duası kabul olunmak şanından olan her Peygamber, şu yedi sınıf insana lanet etmiştir: Allah'ın kitabına ilavede bulunan. Allah'ın kaderini tezkib eden. Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Ehli beytim hakkında Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Sünnetimi küçümseyerek terk eden. Ganimette hak gözetmeyen. Mevkiini suistimal ederek, Allah'ın aziz ettiğini zelil ve zelil ettiğini aziz eden.Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 1. hadis
11284 De ki: "Ey Allahım Senden, sana kavuşacağına inanmış, kaderine razı ve verdiğine kanaat eden, Seninle mutmain olan nefsi isterim."Ramuz el e-hadis, 335. sayfa, 11. hadis
11489 Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. Seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, Seninle alırım, seninle veririm. Seni hesaba çeker, muhatab ederim. Sevab sana, ceza da sana. sana en büyük ikram da "Sabır" dır."Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis
11617 Esas düşmanın, seni öldürünce seni Cennete sokan veya onu öldürdüğünde sana nur kazandıran kimse değildir. Lakin asıl düşmanın iki yanın arasındaki kendi nefsin, yatağında seninle yatan ailen, sulbünden olan evladındır. İşte bunlar senin düşmanlarının en büyüğüdür.Ramuz el e-hadis, 364. sayfa, 9. hadis
11853 Hiç bir kul yoktur ki, din kardeşini Allah için ziyarete gelsin de, semadan bir melek: "Hoş ettin ve Cennet sana helal oldu" demesin. Aziz ve Celil olan Allah arşının melekutunda şöyle buyurur: "Kulum Beni ziyarete geldi. Bana onu ağırlamak düşer ve onun mükafatı da Cennetten başka ziyafetlik olamaz."Ramuz el e-hadis, 384. sayfa, 3. hadis
12314 Bir kimse bir hadisi (hayır sözü) işittiği gibi aynen naklederse, eğer o şahıs iyi ve sadıksa, (ey hadis nakline talib olan) sana ve ona (büyük sevab) var. Eğer yalansa vebal ilk söyleyene aittir.Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 2. hadis