Arama Sonuçları yere insan

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/54630-yere-insan/10

NoHadis MetniKaynak
10830 Ben ve duası kabul olunmak şanından olan her Peygamber, şu yedi sınıf insana lanet etmiştir: Allah'ın kitabına ilavede bulunan. Allah'ın kaderini tezkib eden. Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Ehli beytim hakkında Allah'ın haram kıldığını helal sayan. Sünnetimi küçümseyerek terk eden. Ganimette hak gözetmeyen. Mevkiini suistimal ederek, Allah'ın aziz ettiğini zelil ve zelil ettiğini aziz eden.Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 1. hadis
10893 Ahir zamanda, eğlencenin ve çenginin meydan aldığı içkinin de mübah addolunduğu zaman yere batma, taş yağma zuhur edecek ve insan kılığından çıkma olacaktır.Ramuz el e-hadis, 302. sayfa, 8. hadis
10923 İnsanların şerlisi üç sınıftır: "Ana-babaya karşı kibirli olup, onları tahkir eden adam. İnsanlar arasında yalanla münaferet çıkaran ve onları birbirine buğz edip birbirinden uzaklaşıncaya kadar fesad için koşan adam. Erkekle ailesi arasında yalan sözlerle koşup, kadını haksız yere kıskandıran ve sonra arasını ayırıp arkasından kadına kendi sahip olan adamdır.Ramuz el e-hadis, 305. sayfa, 6. hadis
11024 Ne mutlu o kimseye ki, nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. Meskenete düşmeden nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. Ne mutlu, nefsini küçültene ve kazancını helalinden temin edene, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu.Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis
11570 İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, gökten yere bir taş düşse, ya bir facire kadına veya bir münafıka rast gelecektir.Ramuz el e-hadis, 360. sayfa, 6. hadis
11595 "Lâ ilâhe illallah" ehline kabirde vahşet yoktur. Onların yer yarılıp ta "Lâ ilâhe illallah" diyerek çıkışları sanki gözümün önündedir. Halbuki diğer insanlar kapkaranlık içindedir.Ramuz el e-hadis, 362. sayfa, 11. hadis
11769 Bir insan, kurban bayramı gününde, Allah'a kan akıtmaktan (kurban kesmekten) daha sevgili bir amel yapmamış olur. Muhakkak ki, o kurban boynuzları ile, tüyleri ile, tırnakları ile, gübresi ile (her şeyi ile) kıyamet günü mahşere gelir (hesaba girer). Kurban kesildiğinde kanı daha yere değmeden, Allah (z.c.hz.)'nin rıza mevkiine düşer. Şu halde kurbanınızı nefsinizi tayyib ederek seve seve kesiniz.Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 7. hadis
11953 Ümmetimin bolluk müddeti benden sonra yüz senedir. Denildi ki: "Ya Resulallah bunun bir alameti var mı?" Buyurdu ki: "Evet, alamet, yere batmak, taş yağmak, bağlı şeytanların insanlar üzerine serbest kalması ve bir de meshdir."Ramuz el e-hadis, 392. sayfa, 10. hadis
13514 Efendimiz (s.a.s.) sıfatça, cemali Peygamberisi ile insanların en güzeli idi. Uzuna meyleden bir boyu vardı. Omuzları arası geniş ve yüz etleri hafifti. Saçlarının siyahı kuvvetli, gözleri sürmeli, kirpikleri uzundu. Ayağı ile yere bastığında tamamiyle basardı. Ayak çukuru hafifti. Ridasını omuzlarından bırakınca gümüş parçası gibi görülürdü. Gülünce mübarek ağzından nur parlardı.Ramuz el e-hadis, 519. sayfa, 9. hadis
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48