No | Hadis Metni | Kaynak |
10732 | Başı dağınık kara bir kadının Medine'den çıktığını gördüm. Müheyyea'ya gitti. Onu, vebanın Medine'den oraya gitmesi ile tevil ettim. | Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 4. hadis |
10738 | Bu islamiyet işinin başı müslümanlıktır. Kim müslüman olursa selameti bulur. Onun direği namaz, zirvesinin başı da cihaddır. Ki, buna ancak onların efdal olanı nail olur. | Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 10. hadis |
10753 | Nice fıkıh alimi vardır ki "Fakih" değildir. İlminden hayır görmeyen kimse cehlinden zarar görür. Kur'an'ı, seni haramdan nehyettikçe oku. Eğer seni haramdan alıkoymuyorsa sen Onu okuyor değilsin. | Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 12. hadis |
10754 | Receb büyük bir aydır. Allah bu ayda hasenatı kat kat eder. Kim Receb'den bir gün oruç tutarsa, sanki bir sene oruç tutmuş gibi olur. Kim ondan yedi gün oruç tutarsa, ona Cehennem kapıları kapanır. Kim ondan sekiz gün oruç tutarsa, ona Cennetin sekiz kapası açılır. Kim ondan on gün oruç tutarsa, Allah ona istediğini verir. Kim ondan onbeş gün oruç tutarsa, semadan bir münadi şöyle seslenir: "Geçmişin affolundu. Amellere yeniden başla" Kim artırırsa Allah da Onu artırır. Receb ayında Allah Teala Nuh (a.s)'ı gemiye bindirdi ve o, Receb ayını oruçlu geçirdi. Yanındakilere de oruç tutmalarını emretti. Onlarla gemi altı ay seyretti. Bunun sOnu aşûre günüdür. Ve gemi "Cudi" dağına indirildi. O gün de Nuh (a.s) yanındaki insanlar ve hayvanlar hepsi, Aziz ve Celil olan Allah için, şükür olarak oruçlu idiler. Allah denizi, beni İsrail için aşûre gününde yardı. Ve yine Aşûre gününde Allah (z.c.hz)'leri Adem (a.s)'ın tövbesini ve Yunus (a.s)'ın şehrinin halkının tövbesinide kabul etti. İbrahim (a.s)'da o günde doğdu. | Ramuz el e-hadis, 288. sayfa, 13. hadis |
10755 | Receb "Haram" aylarındandır ve Onun günleri altıncı semanın kapıları üzerinde yazılıdır. Bir kimse onda bir gün oruç tutar ve bu orucunu Allah'ın takvası içinde ikmal ederse, o kapı ve günler dile gelerek şöyle derler: "Ya Rabbi Onu mağfiret et." Şayet orucunu takva üzere tamamlamazsa istiğfar etmezler ve: "Nefsin sana oyun etti" derler. | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 1. hadis |
10758 | Ümmetimden öyle adamlar vardır ki, onlardan biri gecenin bir kısmında kalkar da Onun üzerinde (Şeytanın akşamdan bağladığı) düğüm varken, kendine ibadet için tedbir yapar ve abdest alırsa, ellerini yıkadığında bir düğüm çözülür. Yüzünü yıkadığında yine bir düğüm çözülür. Dirseklerine kadar kollarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında bir düğüm daha çözülür. Başını mesh ettiğinde yine bir düğüm çözülür. Ayaklarını yıkadığında da bir düğüm çözülür. Allah teala hicabın arkasında olanlara (melaikeye) o zaman şöyle buyurur: "Bakın şu kuluma, Benden istemek için nasıl nefsinin çaresine bakıyor. Şu kulum ne isterse Onundur." | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 4. hadis |
10759 | Allah (z.c.hz)'leri Ebu Bekir (r.a)'e rahmet eyliye. Bana kızını verdi. Beni hicret yeri Medine'ye getirdi. Bilal'i malından azad etti. Bana İslamda faydalı olan mal, Ebubekir'in (r.a) Bana fayda veren malı oldu. Allah Ömer'e (r.a)'de Rahmet eyliye. Acı olsa da Hakkı söyler ve Hakkı söylemesi ona dost bırakmaz. Allah Osman'a (r.a) da Rahmet eyliye. Melekler ondan haya ederler. Tebük gazasında askeri techiz etti ve mescidimizi genişletti ki şimdi bizi alıyor. Allah Ali (r.a)'ye de Rahmet eyliye. Hak da Onunladır. "Yarabbi nerede olursa olsun Hakkı ona döndür." | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 5. hadis |
10761 | Allah o kula rahmet eyliye ki, Benim sözümü duydu da Onu hıfzetti. Nice fıkıh alimi vardır ki fakih değildir. Nice fıkıh hamili de vardır ki; kendisinden daha iyi anlıyana Onu tebliğ eder. Üç şeyde müminin kalbi hiyanet etmez. Allah için amelde ihlasda, müslümanların başına olana hayırhahlık meselesinde; müslüman cemaatine mülazemette. | Ramuz el e-hadis, 290. sayfa, 2. hadis |
10769 | Allah o kimseye rahmet eyleye ki, bir veya iki farz öğrendi ve Onunla amel etti. Veya o ikisi ile amel edeceklere onları öğretti. | Ramuz el e-hadis, 290. sayfa, 10. hadis |
10814 | Musa (a.s) altı şeyden sual eyledi: Zanneder ki o hasletler kendisi içindi. yedinci bir suali ise, kendisini düşünerek sormamıştı. Dedi ki: "Ya Rabbi, Kullarının hangisi daha müttekidir?" Allah Buyurdu ki: "Allah'ı zikreden ve Onu unutmayan." Dedi ki: "Hangi kulun daha hidayettedir?" Buyurdu ki: "Hangi kulum Hudaya (inzal olunan vahye) tabi ise o." Dedi ki: "Hangi kulun daha (ahkem)dir?" Buyurdu ki: "İnsanlara hükmederken kendine hükmettiği gibi olan." Dedi ki: "Hangi kulun daha ilim sahibidir?" Buyurdu ki: "İlimden doymıyan ve nâsın ilmini de kendi ilmi üzerine toplıyan alimdir." Dedi ki: "Hangi kulun daha azizdir?" Buyurdu ki: "Kısmetine razı olan." Dedi ki: "Kularının hangisi en fakirdir?" Buyurdu ki: "Sahibi sefer olan." Resulallah buyurdu ki: "Zenginlik mal zenginliği değil, kalb zenginliğidir. Allah, bir kulu için hayır murad ettiğinde Onun gönlünü zengin eder, ve kalbine kanaat verir. Allah, bir kul hakkında da şer murad ettiğinde Onun ihtiyacını iki gözü arasına kor. | Ramuz el e-hadis, 294. sayfa, 6. hadis |