Arama Sonuçları olduğu halde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/7726-oldugu-halde/40

NoHadis MetniKaynak
12492 Bir kimse yalnız Allah'a ihlas halinde, ibadetinde Ona ortak koşmayarak ve namazı ikame ettiği ve zekatı vermiş olduğu halde dünyadan ayrılırsa, o kimse Allah'ın rızasını kazanmış olur.Ramuz el e-hadis, 431. sayfa, 12. hadis
12568 Bir kimse her gece "İza Vakaatil Vâkıa" suresini okursa ona ebedi olarak fakirlik isabet etmez. Ve bir kimse de her gece "La uksimi bi yevmil kıyameti" suresini okursa, kıyamet günü yüzü ayın ondördü gibi olduğu halde Allah'a mülaki olur.Ramuz el e-hadis, 438. sayfa, 6. hadis
12594 Bir kimse yiyecek satıyorsa, nev'ama o adam göğsünde müslümanlar için cimrilik olduğu halde geceler.Ramuz el e-hadis, 440. sayfa, 9. hadis
12835 Nasıl gecikmesin ki, siz misvak kullanmaz, tırnaklarınızı kesmez, bıyıklarınızı kısaltmaz ve ellerinizi de temizlemez bir şekilde etrafımda olduğunuz halde. (Cebrail (a.s)ın gecikmesinden sual edilmişti. Bu hadis varid oldu.)Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 10. hadis
13034 İki büyük taife, davaları bir olduğu halde, çarpışmadan kıyamet kopmaz. Aralarına büyük bir mukatele olur ve otuza yakın deccal ve yalancılar baas olunur. Onların hepsi de kendini Allah'ın Resulü zanneder.Ramuz el e-hadis, 476. sayfa, 13. hadis
13374 Kıyamet günü Hacer-i Esved huzura getirilir, onun fasih bir dili olduğu halde ve o iman ile kendisini istilam edenlere şehadet eder.Ramuz el e-hadis, 505. sayfa, 7. hadis
13451 Sizin kalanlarınız, Ürdün nehri üzerinde Deccalla mukatele edeceksiniz. Siz nehrin şarkında, onlar ise garbında olduğu halde.Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 12. hadis
13490 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kulum üzerine Benimle meşgul olmak galib olursa, onun talebini ve lezzetini zikrimde kılarım. Böyle olduğunda o Bana, Ben ona aşık oluruz. Ve bu halde aradaki hicabı ref ederim ve bu hali ona galib kılarım. Halk sehiv ettiğinde o sehiv etmez. Bunların sözü Peygamberlerin sözüdür ve bunlar gerçek kahramanlardır. Ve ehli arza ukubet veya azab murad ettiğim zaman onları hatırlarım da onlar sebebiyle bu azabdan sarfı nazar ederim."Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 3. hadis
14144 İtikafta olduğu halde hastayı ziyaret ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 559. sayfa, 2. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100