No | Hadis Metni | Kaynak |
10584 | Bana Cebrail (a.s.) Allah'dan naklen söyledi ki: "Gözlerini kör ettiğim kimsenin mükafatı, evime girmesi ve Bana nazar etmesidir" | Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 1. hadis |
10588 | Sahilde (denizde) bir gece Allah yolunda gözcülük etmek, bir kimsenin ehli içinde evinde bir sene kâim ve sâim olmasından hayırlıdır. Her sene üçyüz altmış gün ve her gün bin sene gibidir. (karşılılığı yoktur) | Ramuz el e-hadis, 274. sayfa, 5. hadis |
10829 | (Ümmü Hani'ye buyuruldu) Allah'ı yüz tesbihle tesbih et. Zira o tesbihler senin için İsmail (a.s) evladından azad ettiğin yüz köleye bedeldir. Allah'a yüz hamd ile hamdet. Zira o Hamdler senin için, eğerlenip Allah yolunda üzerine binilerek gaza edilen yüz ata denktir. Allah'ı yüz tekbirle tekbir et. Zira onlar senin için işaretlenmiş, kabul olunmuş yüz deveye muadildir. Allah'a yüz tehlil ile tehlil getir. Zira o tehliller yerle gök arasını doldurur. Bundan fazlasını yapan hariç hiçbir kimsenin bundan daha faziletli bir ameli, o gün Allah Tealaya sunulmaz. | Ramuz el e-hadis, 295. sayfa, 13. hadis |
10831 | Allah, kıyamet gününde, yedi kimsenin yüzüne bakmaz, onları tezkiye etmez ve onları alemlerle birlikte ilk girenlerle beraber Cehenneme sokar; meğer tevbe ederler, meğer tevbe ederler, meğer tevbe ederler. Kim de tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder. Bu yedi sınıf kimse şunlardır: Elini nikah eden, erkek erkeğe yakınlaşan (fail ve mef'ul) içkiye devamlı olan, ana babasını yardım istiyecek kadar döven, lanet edilinceye kadar komşusuna eza eden, komşusunun karısı ile zina eden. | Ramuz el e-hadis, 296. sayfa, 2. hadis |
11191 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ben bir kimsenin gözlerini ama ettiğimde ona mukabil kendisine Cennet veririm." | Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 6. hadis |
11480 | Allah Teala Cenneti yarattığında Cebrail (a.s.)'a şöyle buyurdu: "Git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi, dedi ki: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için bunu duyup da girmiyen kalmaz." Sonra Allah Teala onun etrafını hoşa gitmeyen şeylerle çevirdi. Sonra buyurdu: "Ya Cebrail (a.s.) git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi ve dedi ki: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için muhakkak ki ben ona kimsenin girememesinden korkarım." Vaktaki Allah Cehennemi yarattı, şöyle buyurdu: "Ey Cebrail (a.s.) git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi, şöyle dedi: "İzzetin hakkı için onu duyup da giren hiç bir kimse olmaz." O zaman Allah, Cehennemin etrafını hoşa giden şeylerle çevirdi. Sonra buyurdu ki; "Ya Cebrail (a.s.) git ona bak." O da ona baktı ve şöyle dedi: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için muhakkak ki ona girmiyen hiç kimsenin kalmıyacağından korkarım." | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 2. hadis |
11538 | Eğer Allah (z.c.hz)'ni hakkıyla tanısaydınız denizler üzerinde yürür ve duanızla dağlar oynardı. Allah'dan hakkıyla korksaydınız cehilsiz ilme nail olurdunuz. Lakin bu hadde kimse erişmemiştir. Denildi ki: "Ya ResulAllah sen de mi?" Buyurdu ki: "Bende; Allah azze ve celle bütün işlerinin bir kimsenin anlayabilmesinden daha büyük değil midir? (Onun zatının ve işlerinin künhüne erişilemez.) | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 8. hadis |
11632 | Hiç bir kul yoktur ki, günde yüz defa "Lâ ilâhe illAllah" desin de, kıyamette Allah onun yüzünü bedir gecesi gibi baas etmesin. O gün hiç kimsenin ameli onun bu amelinen daha efdal olarak yükseltilmez. Ancak bunun aynını veya fazlasını söyliyen hariç. | Ramuz el e-hadis, 365. sayfa, 12. hadis |
11917 | Maîşeti müşkilleşmiş bir kimsenin evinden çıktığında şunu demesine ne mani var?: "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî Allahümme raddinî, bi kadâike ve bâriklî fîmâ kuddiralî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte ve te'hîra mâ acelte." (Allah adı ile başlar, nefsimi, malımı ve dinimi korumasını ondan dilerim. Allahım ilahi kazana beni razı kıl ve benim için takdir olunanı bana mübarek eyle, Ta ki senin te'hir ettiğin şeyin acilen olmasını ve acilen verdiğin şeyin de sonraya kalmasını istemiş olmayayım. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 10. hadis |
11943 | Bu ümmetin misali şu dört kimsenin misaline benzer: Allah'ın kendisine mal ve ilim verdiği adam gibi ki, ilmi ile amel eder, malının hakkını öder. Allah'ın kendisine ilim verip mal vermediği adam gibi ki o şöyle der: "Şunun malının benzeri benim olsaydı onunla amel ederdim." Bu adamın durumu amel edenin misalidir ki, her ikiside ecirde müsavidir. Allah'ın kendisine mal verip ilmi vermediği adam ki, o malını berbat eder ve hakkını gayriye harcar. Bir adam da vardır ki, Allah ona ilim de mal da vermemiştir. O şöyle söyler: "Benim de olsaydı bende şöyle harcandım" Bunun durumuda malını berbat eden kimseye benzer ki, bunlarda günahta müsavidir. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 13. hadis |