No | Hadis Metni | Kaynak |
11291 | Fıkhın azı, ibadetin çoğundan hayırlıdır. Kul, Allah'a halis olarak ibadet ederse, fıkıh ona öğretilir. Cehil olarak da kişiye, aklını beğenmek yeter. İnsanlar iki sınıftır: Mü'min ve cahil. Öyle ise sen mü'mine eza etme, cahille de bulunma. | Ramuz el e-hadis, 336. sayfa, 5. hadis |
11306 | Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde, kendilerine Kur'an'ı okuduğu vakitte halk Rahman'dan işittikleri o Kur'an'ı evvelden duymamış gibi olacaklardır. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 6. hadis |
11311 | Davud (a.s.)'ın oğlu Sülayman (a.s.)'ın yüzük taşı semavi idi. Onu aldı da yüzüğüne koydu. Onun nakşı: "Ben Allahım. Benden başka ilah yoktur. Muhammed (s.a.s.) kulum ve Resulümdür." idi. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 11. hadis |
11314 | Beni İsrail'den iki kişi arkadaş idiler. Birisi günahkar diğeri ise ibadeti hususunda çalışkandı. Çalışkan olan diğerini günah üzere gördükçe "Vazgeç" diyordu. Onu bir gün bir günah üzere buldu da ona yine şöyle dedi: "Vazgeç." Bunun üzerine o günahkar olan dedi ki: "Beni yalnız bırak. Rabbim seni bana gözcü mü gönderdi.?" Diğeri ise dedi ki: "VAllahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine sokmaz. "İkisinin de ruhu kabz olundu ve Rabbül aleminin huzurunda içtima ettiler. (günahkar olan abid olana) "Beni tanıdın mı? Veya önünde olana kadir oldun mu?" Allah Teala da günahkar olana buyurdu ki: "Git Rahmetimle Cennete gir." Abid içinde: "Ötekini Cehenneme götürün" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 14. hadis |
11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "VAllahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11337 | günahın keffareti, pişman olmaktır. Eğer siz günah yapmasaydınız, Allah günah yapan bir kavim getirir ve onları mağfiret ederdi. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 15. hadis |
11349 | "Lâ ilâhe illAllah" ehlinden dilinizi tutun. Onları bir günah sebebiyle tekfir etmeyin. Kim "Lâ ilâle illAllah" ehlini tekfir ederse onun kendisi küfre daha yakındır. | Ramuz el e-hadis, 340. sayfa, 10. hadis |
11364 | Müslümanın Allah yolunda aldığı yara, kıyamet günü, olduğu gibi gelir; yaradan kan fışkırarak, rengi kan renginde, kokusu misk kokusunda. | Ramuz el e-hadis, 341. sayfa, 9. hadis |
11372 | Allah Teala günahlardan dilediğinin cezasını kıyamet gününe kadar geciktirir. Anaya-babaya isyan müstesna. Zira Allah Teala onun cezasını sahibine, ölmeden evvel dünya hayatında, acele olarak verir. | Ramuz el e-hadis, 342. sayfa, 2. hadis |
11387 | Hepiniz Cennete girmekten hoşlanırsınız değil mi? "Evet Ya ResulAllah" dediler. Buyurdu ki: "Öyle ise amellerinizi kısaltın. Ölümü iki gözünüzün arasına alın. Ve Allah (z.c.hz.)'nden hakkıyla haya edin. Dediler ki: "Ya ResulAllah, hepimiz Allah'tan haya ederiz." Buyurdu ki: "Öyle değil. Allah'dan haya; kabirlerde çürümeyi unutmamak, içinizi ve ondakileri unutmamak, başı ve baştakileri unutmamanızdır. Kim ahiret ikramını isterse, dünya ziynetini terketsin. İşte o vakit, kul "Allah'dan hakkıyla haya etmiş" olur. O vakit Allah'ın dostluğuna nail olmuş olur. | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 2. hadis |