Arama Sonuçları su dahi

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/8317-su-dahi/10

NoHadis MetniKaynak
10426 Allah yolunda cihaddan ve Onun sözlerini tasdikten başka hiç bir şeyin kendisini evinden çıkarmadığı ve Onun yolunda cihad eden kimse için Allah Teala şu hususu tekeffül etti; Ya o kimseyi (şehid olarak) Cennete dahil edecek, yahudda çıkmış olduğu evine ganimet ve derecelere nail ederek (gazi olarak) döndürecek.Ramuz el e-hadis, 257. sayfa, 7. hadis
11044 Hayran oldum. Allah (z.c.hz)'nin mü'min için takdirine. Kendine hayır isabet ettiğinde, Rabbına hamdeder ve şükreder. Şer isabet ettiğinde de Rabbına hamd eder. Mümine her şeyde ecir vardır. O derecede ki, ailesinin ağzına verdiği lokmada dahi kendisine ecir verilir.Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 13. hadis
12264 Kim, kıyamet gününe şu üç şeyden beri olarak gelirse, Cennete dahil olur. Kibir, ganimete hiyanet ve borç.Ramuz el e-hadis, 415. sayfa, 7. hadis
12450 Bir kimse ilmi alimlere tefahur için veya meclislerinde sefihlerle mücadele için tahsil ederse, o kimse Cennetin kokusunu dahi duyamaz.Ramuz el e-hadis, 429. sayfa, 1. hadis
13036 Kıyamet kopmaz, siz Türklerle mukatele etmedikçe, Onlar küçük gözlü, basık burunlu, kırmızı meşin suratlı, aynı zamanda keçe ayakkabılıdır. Öyle zaman gelir ki sizden biri ehli ve malı da dahil, her ne pahasına olursa olsun Beni görmek ister.Ramuz el e-hadis, 477. sayfa, 2. hadis
13438 Dağ başında koyun güttüğü halde, namaz için ezan okuyup namaz kılan kimseden Allah (z.c.hz.) hoşlanır. Ve Allah Teala buyurur ki: "Şu kuluma bakın ezan okuyor, namaz kılıyor. Benden korkuyor. Kulumu affettim ve onu Cennete dahil ettim."Ramuz el e-hadis, 511. sayfa, 10. hadis
14331

İbni Abbas radıyallahu anhümâ şöyle dedi:

Ömer radıyallahu anh Bedir Harbine iştirak etmiş yaşlı sahâbîlerle beraber beni de istişâre meclisine dahil etti. Sahâbîlerden biri buna içerledi ve Hz. Ömer’e:

Bu, neden bizimle beraber oluyor? Oysa bizim onun yaşıtı çocuklarımız var, dedi. Hz. Ömer: Bildiğiniz bir sebepten dolayı, diye cevap verdi. Derken birgün beni çağırdı ve büyük sahâbîlerin meclisine aldı. Bana öyle geliyor ki, o gün beni onlara isbat etmek istiyordu. Sahâbîlere: “Allah’ın yardımı ve fetih geldiğinde...” diye başlayan Nasr sûresi hakkında ne düşünüyorsunuz? diye sordu. Bir kısmı: Yardım görüp fetih gerçekleşince Allah’a hamd ve istiğfar etmekle emrolunmaktayız, dedi. Kimi de hiç bir yorum yapmadı. Hz. Ömer bu defa bana hitaben: Ey İbni Abbas! Sen de böyle mi diyorsun? dedi. Ben: Hayır, dedim. Peki, ne diyorsun? diye sordu. Ben de: Bu sûre, Hz. Peygamber’in ecelinin kendisine bildirildiğini ifade etmektedir. “Allah’ın yardımı ve fetih sana gelince - ki, bu senin ecelinin geldiğinin alâmetidir-, Rabbini hamd ile tesbih et, bağışlanma dile. Çünkü o tövbeleri kabul edendir” buyuruluyor, dedim.

Bunun üzerine Hz. Ömer:

Ben de bu sûreden senin dediğinden başkasını anlamıyorum, dedi.
Buhârî, Tefsîru sûre (110), 4; Menâkıb 25. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (110), 1