Arama Sonuçları al İçki

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/8335-al-Icki/30

NoHadis MetniKaynak
13134 Şabanın yarı gecesinde (Berat gecesinde "La ilahe illallah" kavlini allahdan hiç bir şey men etmez. Ancak içkici bir kimsenin veya gözünü dünyaya dikmiş olanın ağzından çıkan müstesna.Ramuz el e-hadis, 484. sayfa, 6. hadis
13398 İçki müptelası adam kabrinden çıkar, iki gözü arasında şöyle yazılmış olur: "allah'ın mağfiretinden mahrumdur." Riba yiyen de kabrinden iki gözü arasında: "allah yanında hücceti yoktur" diye yazılı olarak kalkar. Muhtekir de kabrinden iki gözü arasında: "Ya kafir ateşten yerine hazırlan" diye yazılmış olarak kalkar.Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 1. hadis
14113 İçki cezasında nalın ve hurma değnekleri ile vururdu.Ramuz el e-hadis, 557. sayfa, 8. hadis
14386

Enes ibn Mâlik (R) şöyle demiştir: Ben üvey babam Ebû Talha el-Ensârî'ye, Ebû Ubeyde ibnu'l-Cerrâh'a, Ubeyy ibn Ka'b'a hurmadan yapılan fadîh içkisi veriyordum. Bu sırada birisi geldi de:

—  İçki haram kılınmıştır, dedi. Bunun üzerine Ebû Talha bana:

— Yâ Enes, şu şarâb küplerine, doğru kalk da onları kır! diye emretti.

Enes: Bu emir üzerine ben taştan oyulup içine içki konulan "Mihrâs" kabımıza doğru kalktım da onun aşağısından vurdum, o da kırıldı, demiştir

Enes ibn Mâlik
14397

Bize Şu'be tahdîs etti ki, Ebû Cemre Nasr ibnu İmrân ed-Dab'î şöyle demiştir: İbn Abbâs (R) beni kendi serîri üzerine otur­turdu. O bana şöyle derdi: Abdu'1-Kays elçileri (Bahreyn tarafların­dan) Rasûlullah'ın huzuruna geldikleri zaman:

—  "Hey'et kimlerdendir?" diye sordu. Onlar:

—  Biz Rabîa kabîlelerindeniz, dediler. Rasûlullah (S):

—  "Hoş geldiniz! allah sizi utandırmasın, pişman etmesin!" buyurdu.

Bunun üzerine onlar:

— Yâ Rasûlallah! Seninle bizim aramızda kâfir olan Mudar ka­bileleri vardır. O hâide bize kestirme birşey emret de, o sebeble biz­ler cennete girelim ve onu arkamızda kalanlarımıza haber verelim! dediler.

Bu arada Rasûlullah'a içkileri de sordular. Rasûlullah onları dört şeyden nehyetti ve dört şeyi de emretti: Onlara yalnız allah'a îmân ile emrettikten sonra:

—  "Yalnız allah'a îmân etmek ne demektir, bilir misiniz?" di­ye sordu.

Onlar:

allah ve Rasûlü en iyi bilendir! dediler. Rasûlullah:

—  "Ortaksız ve yalnız olarak allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in allah 'in Rasûlü olduğuna şehâdet etmek, namazı kılmak, zekâtı vermek -râvî dedi ki: Zannederim ki, burada rama­zân orucu da vardır-, ganimetlerden beşte birini vermenizdir" buyur­du.

Ve onları dört şeyden: Dubba'dan, hantem'den, muzeffet'ten ve nakîr (denilen kaplara hurma yâhud üzüm şırası koymak)dan neh­yetti. Bazen İbn Abbâs'm "Muzeffet" yerine "Mukayyer" dediği de vardır.

Rasûlullah:

— "Bunları ezberleyin ve bunları gerinizde bıraktığınız kavim ve kabilelerinize tebliğ ediniz!" buyurdu

İbn Abbâs