Arama Sonuçları olsun da

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/986-olsun-da/110

NoHadis MetniKaynak
13683 Heldan çıktıklarında: "Elhamdülillahillezî ezhebe annil ezâ ve âfânî": (Hamd olsun o Allah'a ki, eza veren şeyden beni kurtarıp bana afiyet verdi) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 8. hadis
13684 Defi hacetten çıktıklarında: "Elhamdülillahillezi ahsene ileyye fi evvelihî ve ahirihî": (Evvelinde ve sonunda bana ihsan eden Allah'a hamd olsun) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 9. hadis
13701 Helaya girecekleri zaman şöyle dua ederlerdi: "Allahım kir ve murdarlıktan, başkalarını kirletecek necasetten, taşlanmış şeytandan Sana sığınırım." Heladan çıktıklarında da şöyle dua ederlerdi: "Hamd olsun o Allah'a ki, nimetin lezzetini bana tattırdı, kuvvetini bende ibka etti ve eza verenini benden uzaklaştırdı."Ramuz el e-hadis, 531. sayfa, 13. hadis
13709 Kabristana girdikleri zaman şöyle derlerdi: "Allaha iman ederek dünyadan çıkmış olan ey fani ruhlar, çürümüş bedenler, toprak olan kemikler selam üzerinize olsun. Allahım, indi ilahinde bunlara rahmet indir ve bizden (onlara) selam ulaştır."Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 8. hadis
13723 Hilali gördüklerinde, "Yarabbi bunu hayır ve bereket ayı kıl" ve aya karşı üç kere "Seni halk eden Allah'a iman ettim" derlerdi. Sonra da şöyle buyururlardı: Hamd olsun o Allah'a ki, şu ayı alıp bu ayı getirdi."Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 10. hadis
13732 Hilali gördüğünde "Hayır ayı olsun" der ve şöyle dua ederlerdi: "Hamd olsun o Allah'a ki, o ayı götürüp bu ayı getirdi. Allahım bu ayın hayrını, nurunu, bereketini, hidayetini, temizliğini ve onun afiyet vesilesi olmasını senden isterim."Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 3. hadis
13741 Sofrası kaldırıldığı zaman şöyle derlerdi: "Elhamdülillahi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîh, Elhamdülillahillezi kefânâ ve âvânâ gayru mekfiyyin velâ mekfûrin velâ müveddain velâ müstağnâ anhü Rabbina." (Mübarek, halis ve pek çok hamd ile Allaha hamd ederiz. Hamd olsun o Allah'a ki, bize kafi geldi. Bizi barındırdı. Rabbimiz hiç bir şeye muhtaç değildir. Nimetine nankörlük edilmez, nimeti terk olunmaz ve onun nimetinden müstağni kalınmaz.)Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 12. hadis
13789 Cenazeyi defnettikten sonra kabrin üzerinde durur ve ashaba dönüp: "Kardeşiniz için istiğfar edin ve onun için Allah'dan tesbit taleb edin (tevhidde sabit olsun). Zira şimdi o suale tabi tutulacaktır." buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 2. hadis
13808 Kendisine yemek gelince, "Bismillah" derler yemeği yerlerdi. Sonra da bitince şu duayı okurlardı: "Allahım muhakkak ki Sen, yedirdin, içirdin, zengin kıldın, mal verdin, hidayet ettin ve seçtin, (mümtaz kıldın) Allahım verdiğin nimetten Sana hamd olsun"Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 5. hadis
13844 Aynada yüzlerine nazar ettiklerinde şöyle derlerdi: "Hamd olsun o Allaha ki Benim siretimi ve suretimi güzel yarattı. Benden başkasında çirkinlik veren şeyi Bende güzel kıldı." Sürme çektiklerinde de her bir gözüne iki defa çekerlerdi. Ücüncüyü de hem ona, hem one çekerlerdi. Ayakkabısını giydiğinde sağdan, çıkardığında soldan başlarlardı. Mescide sağ ayağı ile girerlerdi. (Sol ile çıkılır) Alıp vermede her şeyde sağla başlamayı severlerdi.Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 14. hadis