No | Hadis Metni | Kaynak |
9954 | Hayvanın yaraladığı hederdir, (tazmin lazim gelmez). Kuyu ve maden ocağı kazası hederdir. Hazine aramada beşte bir lazım gelir. (Beytülmal hissesi) | Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 7. hadis |
9963 | Ulema, allah'ın kulları üzerinde Peygamberlerin eminleridir. Siz onlardan çekinin ve onlara taarruz etmeyin. Onlar hükümet erkanı ile ihtilat etmedikçe ve dünyaya karışmadıkça (Deyleminin lafzında şu ibare vardır): Sultanla ihtilat eder ve dünyaya karışırlarsa o vakit Peygamberlere hiyanet etmiş sayılırlar, o zaman bunlaran sakının. | Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 16. hadis |
9974 | Garib bir kişi hastalandığı zaman, sağına soluna, ön ve arkasına bakıp ta tanıdık bir kimse görmediği vakitte, allah onun geçmiş günahlarını mağfiret edir. | Ramuz el e-hadis, 225. sayfa, 7. hadis |
9977 | Gaflet şu üç halde olur: Aziz ve Celil olan allah'ı zikirde gaflet, sabah namazını kıldıktan güneş doğuncaya kadar geçen zamandaki gaflet (Bu arayı zikirsiz geçirmesi) ve bir kimsenin borcunun kendi gücünü yenecek kadara getirmesindeki gaflet. | Ramuz el e-hadis, 225. sayfa, 10. hadis |
9992 | Fıtrat icabı olan şeyler: Mazmaza (ağzı çalkalamak), istinşak (Burna su çekmek), misvak kullanmak, bıyık kesmek, koltuk altını temizlemek, parmak mafsallarını yıkamak, tırnakları kesmek, istinca mahalline (vesveseyi kesmek için) su serpmek ve sünnet olmaktır. | Ramuz el e-hadis, 226. sayfa, 11. hadis |
10001 | allah yolunda öldürülmek, bütün günahlara kefaret olur. Yalnız emanete değil. Emanet , namaz, oruç ve söz de olabilir. Hepsinden muhimmi de elle getirilen emanete vefa etmektir. | Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 2. hadis |
10004 | Kaderiyye taifesi, bu ümmetin mecusileridir. Hastalanırlarsa onları ziyarete gitmeyin. Ölürlerse cenaze namazlarını kılmayın. | Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 5. hadis |
10009 | Kur'an allah Azze ve Cellenin kelamıdır. Öyle ise Kur'an sahibi, Rabbinin, yasak ettiklerini yapmamak suretiyle, ona tazim etsin. | Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 10. hadis |
10015 | Kalbler dört nevidir: Açık kalb; örtüsü, kılıfı olmayıb parlıyan nurlu bir kandil gibidir. Kılıflı kalb; Kılıfla örtülmüş ve bağlanmıştır. Dışı mühürlüdür. Ters kalb; (Aşağısı yukarı, yukarısı aşağıya gelmiş) yamuk kalb. Kılıfsız olan açık kalbe gelince, bu müminin kalbidir. Onun kandili içindeki iman nurudur. Kılıflı kalb, kafirin kalbidir. (Ne alır ne verir. Ona bir şey işlemez) Ters kalb, (tepesi aşağı olan kalb) münafığın kalbidir. Ki (Hakkı ve tevhidi bilir) ama inkar eder. Yamuk kalbe gelince; içinde imanda, nifakta olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tane gibidir ki, o taneyi iyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. O iki besleyiciden hangisi diğerine galib gelirse kalbde o hakim olur.(İman ile nifakı besliyen şeyler vardır. İmanı Zikir ve Kur'an, nifakı da oyun, eğlence, çalgı ve çağanak besler. Hangisini yenerse o galib gelir. Ya kalb alaşağı olur, ya da nifak körelir.) | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 1. hadis |
10021 | Kebair dokuzdur: En büyüğü allah'a şirk koşmak, na-hak yere insan öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, iffetli kimseye zina isnadında bulunmak, cepheden kaçmak, ana babaya isyan, sizin dirinizin ve ölünüzün kıblesi olan Beytül Harama konan yasakları ayak altına almaktır. | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 7. hadis |