Arama Sonuçları ancak bu

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1514-ancak-bu/120

NoHadis MetniKaynak
13584 Hanımlarından hayızlı biriyle mübaşerette bulunmak istediklerinde, izar tutunmalarını emrederlerdi. ancak ondan sonra onunla mübaşerette bulunurlardı.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 3. hadis
13594 Sefer murad ettiklerinde: "Allahümme bike asûlü ve bike ehûlü ve bike esîru": (Allahım ancak seninle galebe ederim, seninle korunurum ve senin yardımınla düşman üzerine yürürüm) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 13. hadis
13614 Kendisine bir gam veya sıkıntı isabet ettiğinde: "Kulların yardımından Allah'ın yardımı bana kafidir. Yaratılmışların yardımından ise Halik'in yardımı bana yeter. Rızıklananlardan ise rızık vericinin yardımı bana yeter. Bütün işlerimde, bana yeten Rabbım kafidir bana. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur, Ben ancak O'na tevekkül ettim. Ve O büyük Arşın Rabbidir" diye buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 2. hadis
13621 İftar ettiklerinde şöyle buyururlardı: "Allahümme leke sumtü ve ala rızkike eftartü" (Allahım ancak senin için oruç tuttum ve Senin verdiğin rızıkla iftar ettim.)Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 9. hadis
13637 Namazdan çıktıklarında üç defa istiğfar ederler sonra: "Allahümme entesselamü ve minkes selam tebarekte ya zel celali vel ikram": (Allahım, her şeyden emin olan ancak sensin, her türlü noksanlıktan emin kılmak da ancak Sendendir, Ey Celal ve ikram sahibi Allahım Senin azametin ne yücedir) buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 13. hadis
13685 Evden çıktıklarında: "Bismillâhi't-tüklânu 'alellâhi, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi": (Allah'ın adıyla, itimad ancak Allah'adır. Ne men edici ne de yapıcı bir kuvvet vardır, ancak Allah'a mahsustur) diye buyururlardı.Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 10. hadis
13810 Taze hurma bulunduğunda ancak taze hurma ile iftar ederlerdi. Taze hurma bulunmadığında ise hurma ile iftar ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 7. hadis
13856 Ekseri orucu Pazartesi ve Perşembe idi. bu husus kendisinden sorulduğunda şöyle buyururlardı: "Ameller Pazartesi ve Perşembe günleri sunulur. Her müslüman mağfiret olunur. ancak birbirlerini terkeden kişiler müstesna. Allah teala "onları geri bırakın" buyurur.Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 10. hadis
14181 Suallerden hoşlanmazlardı. (Fitneyi mucip sualleri de ayıplardı) ancak Ebu Ruzeyn'in sualleri hoşuna gider ve ona icabet ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 4. hadis
14484

_*Bize Vekî' ve Yezîd İbn Hârûn tahdîs ettiler. Lafız Yezîd'indir: Onlar da Kelımes ibnu'l-Hasen'den; o da Abdullah ibn bureyde'den; o da Abdullah ibnu Mugaffel(R)'den. Abdullah ibn Mugaffel bir kimseyi sapan ile taş atarken gördü de ona:

— Böyle taş atma! Çünkü Rasûlullah (S) böyle sapan ile taş at­maktan (ümmetini) nehyetti -yâhud sapanla taş atmayı çirkin görürdü-, demiştir.

Râvî İbn Mugaffel devamla:

— Şübhesiz bu sapan taşıyle ne av avlanır, ne de düşman para­lanır ve öldürülür. ancak bu taş bazen diş kırar, bazen de göz çıka­rır, demiştir.

Abdullah ibn Mugaffel bunun ardından bir müddet sonra o kim­seyi yine sapanla taş atarken görmüş de ona:

— Ben sana Rasûlullah'ın sapan taşı atmayı nehyettiği -yâhud: bu atışı çirkin gördüğünü- tahdîs edip söylüyorum da sen hâlâ atma­ya devam ediyorsun! Artık seninle bundan sonra şu kadar şu kadar zaman konuşmam! demiştir