No | Hadis Metni | Kaynak |
8094 | Şaban'ın onbeşinci gecesinde (Beraat gecesi) ibadetle kâim olun ve gündüzünde ise oruç tutun. Muhakkak ki, Allah Tealâ'nın rahmeti, güneşin batışında dünya göğüne nüzul eder de şöyle buyurur: "Agâh olun ey kullarım; istiğfar eden yok mu? Onu mağfiret edeyim. Rızık istiyen yok mu? Rızıklandırayım. Bir şeye mübtelâ olan yok mu? Ona afiyet vereyim. Bir şey istiyen yok mu ki ona vereyim." Ve bu şekildeki hitabları fecir tulû' edinceye kadar devam eder, gider. | Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 5. hadis |
8121 | Kardeşlerinizden biri ölüp de toprakla örtülmesi tamamlanınca, sizden birisi kalksın, başucunda dursun ve sonra: "Ey filan kadının oğlu filan" desin. Çünkü o vefat eden kimse: "Bizi irşad edin de Allah da size rahmet eylesin" der. Lakin siz bu durumu bilmezsiniz. Sonra şöyle devam etsin: "Üzkur mâ harecte aleyhi mineddünya Şehâdete en lâ ilâhe illAllah ve enne Muhammeden abduhû ve Resuluh. Ve enneke radiyte billahi Rabben ve bi Muhammedin Nebiyyen ve bil-islâmi dinen ve bil Kur'âni imâmâ" Zira bunu söylediği zaman Münker ve Nekir'den biri diğerinin elini tutar da ötekine der ki: "Gel, bunun yanından beraber gidelim. Yapacağımız bir şey kalmadı. Hücceti kendisine telkin edildi. Ve bundan da öte şimdi onun esas koruyucusu Aziz ve Celil Allah'dır. Ashabdan birisi: "Ya ResulAllah, eğer ben onun annesinin ismini bilmiyorsam?" Buyurdu ki: "Onu Havva'ya nisbet et ve Havva oğlu filan" de. | Ramuz el e-hadis, 62. sayfa, 15. hadis |
8145 | Gecenin yarısı veya üçte ikisi geçtiği zaman, Allah Tealâ dünya semasına nüzul eder de buyurur ki: "İsteyen yok mu verilsin, dua eden yok mu müstecab olsun, istiğfar eden yok mu mağfiret olunsun. "Bu hal tâ fecr açılıncaya kadar devam eder. | Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 8. hadis |
8208 | Dört şey kimde bulunursa Allah, onun vücudunu Cehenneme haram eder. Ve dünyada onu şeytandan ve nefsinden korur. Nefsi bir şeye heves ettiği halde nefse hakim olur, yaptırmaz; Nefsi bir şeyden tiksindiği halde onu yaptırır; Nefsin şehvet ve gadabına hakim olur. Dört şey de kimde bulunursa, Allah onu rahmetine gark eder ve Cennetine kor; Bir miskini barındırmak; Zaif birine acımak; Köleye rıfk ile muamele etmek; Anne ve babasına infak etmek. | Ramuz el e-hadis, 68. sayfa, 10. hadis |
8270 | Marufu, ümmetmin merhametlilerinden isteyin. Onların koltuklarının altında geçinirsiniz. Ve katı yüreklilerden istemeyin. Zira onlara lânet edilir. Ya Ali, Allah, iyiliği ve iyilik ehlini yarattı. Onlar iyiliği sevdirdi. Ve onlara iyilik arayanları da sevketti. Susuz yere suyu sevkettiği gibi. dünyada iyilik ehli olan ahirette de iyilik ehlidir. | Ramuz el e-hadis, 73. sayfa, 6. hadis |
8338 | Kıyamet yaklaştıkça insanların ancak dünyaya tamahları ve Allah'tan uzaklaşmaları artar. | Ramuz el e-hadis, 78. sayfa, 6. hadis |
8392 | Yeni giy, mahmud olarak yaşa, şehid olarak öl, Allah sana dünyada ve ahirette gözbebeği (aydınlığı) ihsan etsin. (Efendimiz Hz. Ömer'e rast gelmiş, üzerinde beyaz gömlek varmış "Yeni mi, yıkanmış mı?" demiş ve bu hadis varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 81. sayfa, 11. hadis |
8453 | Allah (z.c.hz.) Benim yüzümü Şam'a, arkamı Yemen'e verdi ve Bana dedi ki: "Ya Muhammed (s.a.s.), önündekini Sana ganimet, arkandakini meded ettim." İslâm artmaya devam eder, Şirk ve ehli azalmakta devam eder. Ve hatta iki kadın korkmadan Havrâ'ya kadar gider. Ve nefsim yed-i kuretinde Olana yemin ederim ki, din gökteki yıldız gibi şereflenmedikçe dünya yıkılmaz. | Ramuz el e-hadis, 86. sayfa, 2. hadis |
8480 | Allah dünyayı yarattı, amma ona bakmadı. Ancak ibadet ehlinin makamlarına nazar etti. Zaten kıyamete kadar diğerlerine bakacak değildir. dünyaya buğz ettiği için onu "Makten" (helâk ederek) ortadan kaldıracaktır. dünyayı da hiç bir zaman ahirete tercih etmedi. | Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 6. hadis |
8494 | Allah (z.c.hz.) mü'min kuluna belâyı yetiştirmeyi deruhde eder. Bir babanın evlâdına hayır yetiştirmek istemesi gibi. Ve yine onu, bir hastaya yemek perhizi yaptırıldığı gibi, dünyadan korur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 11. hadis |