Arama Sonuçları Bir hakkı

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/19401-Bir-hakki/10

NoHadis MetniKaynak
8106 Bir meclisten kalktıktan sonra senin hakkında hoşuna gidecek şeyler söylediklerini duyarsan, onları yapmaya devam et. Şayet hoşuna gitmiyen şeyleri söylediklerni duyarsan onları terket.Ramuz el e-hadis, 61. sayfa, 17. hadis
8123 Bir mü'min öldüğünde, komşularından iki kişi: "Biz onun hakkında hayırdan başka Bir şey bilmiyoruz" demişlerse, Allah Tealâ'nın ilminde o kulun hali öyle olmadığı halde, Allah meleklerine buyurur ki: "Ölen kulum hakkında, şu iki kulumun şehadetini kabul ediniz ve bu hususta Benim ilmimde mevcut olan durumunu dikkate almayınız."Ramuz el e-hadis, 63. sayfa, 2. hadis
8153 Siz Bir kavme misafir olduğunuzda, onların size layık ikramlarını kabul ediniz. Şayet bunu yapmazlarsa, onlardan misafire layık olan hakkı alın.Ramuz el e-hadis, 64. sayfa, 16. hadis
8178 Bir cemaat içinde bulunurken, Bir kimse hakkında gıybet edildiğini görürsen o kimse için yardımcı ol. Ve cemaati de ondan men etmeye çalış veya oradan kalk, git.Ramuz el e-hadis, 66. sayfa, 9. hadis
8312 İmanın efdali sabır ve semahattir.(Asıl sabır ilk sadmede yutmak. Acı hapı yuttun Bir şey yok. Semahat musameha, hakkının Bir kısmını verebilmek.)Ramuz el e-hadis, 76. sayfa, 8. hadis
8336 Sana hakkı getirenden hakkı kabul et. Küçük büyük veya hoşuna gitmeyen Birinden de olsa. Ve batılı da reddet. Küçük, büyük veya hoşlandığın Bir adamdan da olsa.Ramuz el e-hadis, 78. sayfa, 4. hadis
8578 Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi Bir balık üzerindedir. Öyle Bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da Bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen Bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle Bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle Bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde Bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu Birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.)Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis
8640 Güneş ve ay, Birisinin doğması ile ve ölmesi ile, tutulmaz. Bu, Cenab-ı hakkın Bir burhanıdır. Bununla kullarını korkutur. Böyle Bir hadise olduğunda, açılana kadar, namaz kılın, dua edin.Ramuz el e-hadis, 101. sayfa, 2. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden Birinde olur. Ve herkes derecesine göre Bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz BirBirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve Birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka Bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis
8929 Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek Bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı Bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde Bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder.Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis