No | Hadis Metni | Kaynak |
11870 | Bütün mü'min ve mü'minata dua eden hiç bir kul yoktur ki, Allah geçmiş veYa kıYamete kadar gelecek bütün mü'min ve mü'mineler namına ona duasının misli ile mukabelede bulunmasın. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 9. hadis |
11875 | Oruçlu olarak sabahlaYan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünYa göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiYakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veYa tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar Yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11885 | Bir mü'minin kalbine sürur vermiş bir mü'min yoktur ki, o sürurdan Allah, Allah'a ibadet eden, Onu temcid eden, Onu tevhid eden bir melek Yaratmasın. Bu mü'min kabrine girince o, mü'mine verdiği sürur gelir ve "beni tanıdın mı?" der o da: "Sen kimsin?" der. O da şöyle cevap verir: "Ben filana verdiğin sürurum. Ben bugün senin Yanlızlığında enîsin olacağım, suallerine Yardım edeceğim ve sana o sabit sözü unutturmaYacağım, mahşerde seninle beraber olacağım. Rabbına senin için şefaatta bulunacağım ve Cennette de yerini sana göstereceğim." | Ramuz el e-hadis, 387. sayfa, 2. hadis |
11910 | Sizin Yazmış olduğunuz ve Bana ulaşan şu kitaplar nedir? Allah'ın kitabı ile bir kitab mı? Nerede ise Allah onu Yazmanızdan gazab edecek. Allah isterse geceleyin onu yürütür, Yaprağında ve kalbinde ondan bir şey bırakmaz onu giderir. Kimin de hayrını murad ederse kalbinde "Lâ ilâhe illallah"ı baki eder. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 3. hadis |
11917 | Maîşeti müşkilleşmiş bir kimsenin evinden çıktığında şunu demesine ne mani var?: "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî Allahümme raddinî, bi kadâike ve bâriklî fîmâ kuddiralî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte ve te'hîra mâ acelte." (Allah adı ile başlar, nefsimi, malımı ve dinimi korumasını ondan dilerim. Allahım ilahi kazana beni razı kıl ve benim için takdir olunanı bana mübarek eyle, Ta ki senin te'hir ettiğin şeyin acilen olmasını ve acilen verdiğin şeyin de sonraYa kalmasını istemiş olmaYayım. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 10. hadis |
11938 | DünYa ile ahiretin misali, bir elbisenin baştan başa (sökülüp) yırtılıp Yalnız bir dikişi kalmış olması gibidir. Çok durmaz kopuverir. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 8. hadis |
11939 | Önceleri günah Yapıp da sonraları sevap işlemeye başlamış olan adamın misali, dar bir zırh giymiş de her sevap Yaptıkça zırhının bir halkası düşüp genişleyen adam gibidir. Ta ki tamamı kalmayıncaYa kadar. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 9. hadis |
11953 | Ümmetimin bolluk müddeti benden sonra yüz senedir. Denildi ki: "Ya Resulallah bunun bir alameti var mı?" Buyurdu ki: "Evet, alamet, yere batmak, taş Yağmak, bağlı şeytanların insanlar üzerine serbest kalması ve bir de meshdir." | Ramuz el e-hadis, 392. sayfa, 10. hadis |
11965 | Azrail (a.s.)'ın adamın canını alma çaresine girişmesi bin kılıç darbesinden şiddetlidir. Ölen bir mü'minin bütün damarları ölüm acısını öyle duYar ve Allah'ın düşmanı da (şeytan da) her zamandan daha Yakındır insana. | Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 9. hadis |
11968 | Allah yolunda gazada bir safta bulunan adamın makamı, dünYa ve içindekilerden hayırlıdır. Kim Allah yolunda, hedefe bir ok atarsa, hedefi bulsun veYa bulmasın, bir köle azadına müsavirdir. Bir genç adam da Allah yolunda ihtiYarlarsa kıYamet gününde bu ona nur olur. | Ramuz el e-hadis, 394. sayfa, 1. hadis |