No | Hadis Metni | Kaynak |
13247 | Ya Eba Fatıma, secdeyi çok yap, Zira Allah teala secde eden müslüman yoktur ki, Allah onun derecesini yükseltmesin. Ey Ebu Fatıma, şayet Benimle buluşmak istiyorsan secdeyi çokça et. (Efendimize mülaki olmanın bir yolu da çok secde etmektir) | Ramuz el e-hadis, 493. sayfa, 10. hadis |
13274 | Ey Harmele oğlu Hazım. "La havle vela kuvvete illa billih" sözünü çok söyle. Zira bu Cennet hazinelerinden bir hazinedir. | Ramuz el e-hadis, 496. sayfa, 6. hadis |
13331 | Ya Muaz (r.a.), Allah'ın senin elinde ehli şirkten bir adamı hidayete sevk etmesi, senin bir çok kızıl develere malik olmandan hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 501. sayfa, 6. hadis |
13633 | Nesebi saadetlerini saydıklarında Muid İbni Adnan İbni Uded'i geçmezlerdi. Orada durur ve şöyle buyururlardı. Neseb ilmi iddiasında bulunanlar yalan söylüyorlar, Allah Teala: "Ve kurûnen beyne zâlike kesîrâ" (El Furkan suresi ayet 28) (Bunlar arasında bir çok nesiller geçmiştir) buyurduktan sonra. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 9. hadis |
13741 | Sofrası kaldırıldığı zaman şöyle derlerdi: "Elhamdülillahi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîh, Elhamdülillahillezi kefânâ ve âvânâ gayru mekfiyyin velâ mekfûrin velâ müveddain velâ müstağnâ anhü Rabbina." (Mübarek, halis ve pek çok hamd ile Allaha hamd ederiz. Hamd olsun o Allah'a ki, bize kafi geldi. Bizi barındırdı. Rabbimiz hiç bir şeye muhtaç değildir. Nimetine nankörlük edilmez, nimeti terk olunmaz ve onun nimetinden müstağni kalınmaz.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 12. hadis |
13854 | En çok yaptıkları duaları şöyle idi: "Ya mukallibel kulûb, sebbit kalbî alâ dînike.": (Ey kalbleri çeviren Rabbım, kalbimi dinine sabit kıl) Bu husus sorulduğunda şöyle demişlerdi: "Hiç bir kimse yoktur ki, kalbi Allahın parmaklarından iki parmak arasında olmasın. Allah kimi dilerse onu doğrultur, kimi de dilerse onu kaydırır. | Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 8. hadis |
13869 | Çok merhametli idiler. Ona birisi geldiğinde eğer yanında bir şey var ise verirler, olmazsa vaad ederler ve vaadini de yerine getirirler idi. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 12. hadis |
13872 | Döşekleri, insanın kabirde altına konan şeye yakın bir şeydi (çok hafifti) ve mescid baş taraflarında kalırdı. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 15. hadis |
14166 | Hutbe aralarında tekbir getirir ve bayramların hutbelerinde çok tekbir alırlardı. | Ramuz el e-hadis, 560. sayfa, 4. hadis |
14197 | Sarıklarının altında ve sarıksız olarak kalansüve giyerler, o olmadan da sarık sararlar, Yemen mamulü takke de giyerlerdi ki, beyaz bir serputşu. Keza harpte kulaklarına kadar o serpuşun uçları inerdi. Çok kere namaz kılarken, kalansüveyi çıkarıp, sütre olarak önlerine koydukları olurdu. Silahına, atına ve eşyasına isim vermek adet-i seniyelerinden idi. | Ramuz el e-hadis, 562. sayfa, 2. hadis |