No | Hadis Metni | Kaynak |
8004 | Bir kimse zevcesine ait cariyeye zorla yakın olmuş ise, o cariye hürdür. Ve zevce de o cariyenin bedelini kocasından almak hakkına sahip olur. Cariyenin rızası ile ona yakın olmuş ise, o yine cariyedir. Ancak zevce kocasından cariyenin değer kıymetini yine almak hakkına sahiptir. | Ramuz el e-hadis, 55. sayfa, 10. hadis |
8189 | Allah Tealâ'nın Hamele-i Arş meleklerinden bir melekten bahsetmem için bana izin verildi ki, onun kulağının yumuşağı ile boynu (omuzu) arasındaki mesafe yediyüzyıllık bir yoldur. | Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 5. hadis |
8190 | Arşın taşıyıcılarından bir melekten bahsetmem için bana izin verildi ki, onun ayakları arzın en aşağı tabakasındadır. Başında ise Arş vardır. Kulağının yumuşağı ile omuzu arasında kuş uçuşu ile yediyüz yıllık mesafe vardır. Bu melek devamlı olarak "Subhâneke" diyerek tesbih eder. | Ramuz el e-hadis, 67. sayfa, 6. hadis |
8222 | Dört şey vardır ki sevabı yedi yüze çıkartır: Fisebilillah vermek, anaya ve babaya harcamak, Ramazan bayramında çoluk çocuğa kurban kesmek. Dört şey de günahları siler: Ramazan orucu, Beytin haccı, Mescidi Nebevi'yi ve Kudüs'ü ziyaret. | Ramuz el e-hadis, 69. sayfa, 11. hadis |
8239 | Cennet ehlinin en aşağı derecede olanının baş ucunda 10.000 hâdim, her hâdimin elinde farklı renkte altın ve gümüşten iki sahan ve içlerinde ayrı ayrı meyvalar vardır. En son yediğini de ilk iştaha ile yer ve bunlar misk şekline ter ve geğirti olarak çıkar. Bu Cennet ehli ufa ve büyük defi hacete gitmez ve onlarda sümkürmek de yoktur. | Ramuz el e-hadis, 71. sayfa, 5. hadis |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8876 | Rabbim Tebareke ve Teala hazretleri Kur'an'ı Bana bir vecihle okumak üzere gönderdi. Ben de ümmetime kolaylık olması için iade ettim. İki vecih yapıp gönderdi. Ben yine, ümmetime kolaylık olması için, tekrar iade ettim. Bunun üzerine yedi vecihle okunmak üzere tekrar gönderdi ve: "Reddin için istiyeceğin üç dilek vardır" buyurdu. İki defa, "Allahümmeğfir li ümmetî" dedim. Üçüncüyü ise öyle bir güne bıraktım ki o gün bütün halk ve hatta İbrahim (a.s.) bile Bana gıpta eder. | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 8. hadis |
8962 | Miskinlerin kıyamette saltanatı olacaktır. Onlara denecek ki: "Allah rızası için sana var mı bir şey veren, bir lokma yediren, bir yudum içiren. Bak, onları götür Cennete" (Onlar da bakar. Kim Allah rızası için kendilerine bir şey vermişse alıp götürürler) | Ramuz el e-hadis, 130. sayfa, 5. hadis |
8980 | Camilere çocukların musallat oluşu Allah'ın gadabının alametidir. Nehyedilseler bile onlar musallat olacaklardır. | Ramuz el e-hadis, 132. sayfa, 1. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |