Arama Sonuçları as kavmin

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/31890-as-kavmin/20

NoHadis MetniKaynak
12262 Kim, bir kavmin mevlasını (reisini) izinleri olmadan veli edinirse, veya bir caniyi himaye ederse, Allah'ın gadabı onun üzerine olur. Allah onun ne farzını ne de nafilesini kabul eder.Ramuz el e-hadis, 415. sayfa, 5. hadis
12644 Bir kimse Lut kavminin amelini yapar halde (tevbe etmeden) vefat ederse, kabri onu onların arasında oluncaya kadar yanlarına götürür. (Veya onların amellerinin asarı kabrinde zahir olur.) Ve kıyamette de onlarla beraber baas olunur.Ramuz el e-hadis, 444. sayfa, 2. hadis
12678 Bir kimse müslümanların başında selahiyet ve hüsnüniyet sahibi olsa, Allah (z.c.hz.) ona onların kalblerinde heybet nasib eder. Onlara iyilik elini açarsa halkın sevgisini kazanır. Onların malını çoğaltır ve siyanet ederse Allah (z.c.hz.) de onun malını siyanet eder ve nemalandırır. Zaifi kavmin zulmünden korursa, Allah onun saltanatını kuvvetlendirir ve onların arasında adaletle muamele ederse ömrünü uzun eder.Ramuz el e-hadis, 446. sayfa, 10. hadis
13049 Lut kavminin amelini mübah saymaları sebebi ile, gökten (yıldızlarla) taş yağıp bir takım kavimlerin başları ezilmedikçe kıyamet kopmaz.Ramuz el e-hadis, 478. sayfa, 2. hadis
13245 Ya Ektem, kavminden başkası ile gaza et. Ahlakın güzel olur, daha kerim olursun ve arkadaşlarına ikram edersin. Ya Ektem, arkadaşın hayırlısı dörtten aşağı olmayandır. Keşif kolunun hayırlısı kırk kişidir veya haddi münasibidir. Pişdarlar (öncü)dört yüz, ordunun hayırlısı dört bindir ve on iki bin kişi azlıktan dolayı yenilmez.Ramuz el e-hadis, 493. sayfa, 8. hadis
13289 Ya Abbas, şu üç şeyi senin kavmin terketmez. Nesebi ta'n etmek, cenazede merasimle ağlamak, yağmuru yıldızlara isnad etmek.Ramuz el e-hadis, 497. sayfa, 8. hadis
13308 Ya Aişe (r.a) kavminin küfürden kurtulmaları yeni olmasaydı, Kabeyi yıkardım ve halkın bir taraftan girip diğer taraftan çıkacağı şekilde ona iki kapı yapardım.Ramuz el e-hadis, 499. sayfa, 6. hadis
14472

Ebû Sa'lebe el-Huşenî (R) şöyle demiştir: Ben:

— Yâ Nebiyye'llâh! Biz kitâb ehli bir kavmin diyarında (Şam'­da) bulunuyoruz. Biz müslümânlar bunların kaplarını kullanıp içle­rinde yemek yiyebilir miyiz? Yine ben bir av sahasında bulunuyorum, yayımla, okumla öğretilmemiş köpeğimle, öğretilmiş köpeğimle av yapabilir miyim? Benim için iyi ve doğru olan nedir? diye sordum.

Allah'ın Peygamberi (S) şöyle cevâb verdi:

—  "Kitâb ehli kaplarına âid zikrettiğin sorunun cevâbı şöyledir: Eğer siz kitâb ehli kaplarından başka yemek kapları bulursanız, on­ların kaplarından yemeyiniz! Eğer onların kaplarından başka bula­mazsanız, kitâb ehlinin kaplarını yıkayıp, onların içinde yiyiniz. (Av mes'elesine gelince:) Yayınla, okunla Allah adını anarak avlarsan, onu ye! Allah adını zikrederek öğretilmiş köpeğinle avladığın avın etini de ye! Öğretilmemiş köpeğinle avladığında avı (diri iken) yeti­şip boğazlarsan, onu da ye!"

 
Buhari - KITABU'Z-ZEBAIH VE'Ş-SAYD - 4
14396

Bize Seleme ibnu'l-Ekva' (R) şöyle tahdîs etti: Rasûlullah (S) Eşlem kabilesinden (ismi Hind ibn Esma ibn Harise olan) bir adama, kavminin içinde yâhud insanların içinde âşûrâ günü gündüzleyin:

— "Her kim (gündüzün evvelinde) yemek yediyse, gününün ka­lanını yemiyerek tamamlasın. Birşey yememiş olan kimse de orucu­nu tutsun!" diye i'lân ettirdi

Seleme ibnu'l-Ekva