No | Hadis Metni | Kaynak |
8571 | Allah (z.c.hz.) sirke yiyene iki melek memur eder. Yiyinceye kadar ona istiğfar ederler. | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 4. hadis |
8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
8621 | Adam camiye gider, namaz kılar. Allah indinde sivri sinek kanadı kadar kıymeti olmaz. Kiminin de namazının Uhud dağı kadar kıymeti olur. Bunun sebebi, ikincinin birinciden daha akıllı olmasıdır. "Akılca güzel nasıl olur?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Eğer, haramdan kim daha çok sakınıyorsa hayra kim daha çok haris ise, o daha akıllıdır. | Ramuz el e-hadis, 99. sayfa, 6. hadis |
8702 | Kâfirin dili kıyamette iki fersah (24.000 adım) arkadan gelir. Yani o kadar sarkar ki, herkes onu çiğner. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 17. hadis |
8862 | Cennet ehli Allah'ın huzuruna iki defa girer. Allah onlara Kur'an okur. Onlardan Herbiri o mecliste, amellerine göre inci, yakut, zümrüt, altın ve gümüşten minberler üzerinde otururlar. Gözleri hiç bir zaman bu kadar aydın olmamıştır. Ve dinlendikleri Kur'an gibi de hiç bir şey dinlememiş ve hoşlanmış değildir. Bunun tekrarına kavuşmak ümidiyle ertesi günü bekler halde yerlerine dönerler. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 3. hadis |
8901 | Kâfirin derisinin kalınlığı, Cebbar'ın arşını ile kırk iki arşındır. Dişi Uhud dağı, ve vücudu Mekke ile Medine arası kadardır. | Ramuz el e-hadis, 124. sayfa, 4. hadis |
9104 | Tez olur, davet olunur, icabet eder, giderim ahirete. Size iki şey bırakıyorum: Kitabullah ve İtretim. Kitabullah gökten yere uzanan bir iptir. "İtretim" ise Ehli Beytimdir. Latif ve Habir olan Allah Bana haber verdi ki, "Bu ikisi asla birbirinden ayrılmaz, havza gelinceye kadar." Bakınız benden sonra, bunlara nasıl sahip olacaksınız. | Ramuz el e-hadis, 144. sayfa, 6. hadis |
9156 | Ben kıyamet gününde, Rabbimin huzurunda O'nun dilediği kadar dururum. Sonra Cenab-ı Hak Beni mağfiret ettiği halde huzurdan ayrılırım. Sonra Ebu Bekir (r.a) durur. Benim durduğumun ikisi gibi (Birisi hesab, diğeri varidad için). Ve sonra mağfiret olduğu halde ayrılır. Sonra aynı şekilde Ömer (r.a) durur ve o da mağfiret olduğu halde ayrılır. "Osman (r.a) da duracak mı?" diye soruldu. Buyurdu ki, Osman (r.a) haya sahibi bir kişidir, Aziz ve Celil olan Rabbimden hesab için huzurda durmaması için şefaat ettim. (Bu isteğim kabul edildi.) | Ramuz el e-hadis, 151. sayfa, 4. hadis |
9187 | Cehennem ehlinin en hafif azab göreni, ayağında beynini kaynatan ateşten iki nalın olan bir adamdır. Cehennem ehlinin bazıları topuğuna kadar ateşe girmiş olarak azab görür. Bazısı ise dizlerine kadar ateşte olarak azab görür. Bazısı da göğsüne kadar ateşte olarak azab görür. Bir kısmı ise tamamen ateşe batmış olarak azab görür. | Ramuz el e-hadis, 155. sayfa, 8. hadis |
9251 | Size, münafığın namazını haber vereyim mi? Onun ikindi namazını, güneş sığırın karnındaki yağ gibi sararıncaya kadar geciktirmesidir. | Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 6. hadis |