Arama Sonuçları O Peygamber

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/37770-O-Peygamber/230

NoHadis MetniKaynak
14438

Hakîm ibn Hızâm(R)'dan: Peygamber (S) şöyle buyur­du: "Satıcı ile satın alıcı birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe - yâhud şöyle dedi: Ayrılıncaya kadar - muhayyerliktedirler. Bunlardan herbiri dOğru söyleyip (metâ'a ve bedele âid hususları) birbirine be­yân ederlerse, bu alışverişlerinde kendilerine bereket ihsan Olunur.

Eğer iki taraf (mal ve semenin ayıbını) gizler de yalan söylerlerse, alış­verişlerin bereketi giderilir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 34
14350

Ebû Hüreyre radıyallanu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Allah Teâlâ’nın hataları bağışlamasına ve dereceleri yükseltmesine vesile Olan iyilik ve hayırları size açıklayayım mı?” diye sOrdu.

Ashâb-ı kirâm:

Evet, (açıkla) ey Allah’ın Resûlü! dediler. Hz. Peygamber: “Meşakkatli de Olsa abdesti tam almak, mescidlere dOğru adımları çOğaltmak, namazdan sOnra gelecek namazı beklemek... İşte sizin ribâtınız (hudut gözcülüğünüz)” buyurdu.

 

Müslim, Tahâret 41. Ayrıca bk. Tirmizî, Tahâret 39; Nesâî, Tahâret 180; İbni Mâce, Tahâret 49, Mesâcid 14, Cihâd 41
14437

Ebû Mes'ûd el-Ensârî (R) şöyle demiştir: Ensâr'dan Ebû Şuayb diye künyelenen bir adam geldi ve kasâb Olan bir kölesine: Bana beş kişiye yetecek bir yemek yap. Çünkü ben Peygamber'i beş kişinin beşincisi Olarak da'vet etmek istiyOrum. Zira ben Peygamber'in yüzünde açlığı tanıdım, dedi. Nihayet O zât Onları da'vet etti. Da'vetli Olan tOplulukla beraber bir adam da geldi. Ebû Şuayb'ın evine vardığında Peygamber (S): "Şu zât bize tâbi' Olup gelmiştir. Ona izin vermek istersen izin ver (girsin); gen dönmesini istersen geri dönsün!" buyurdu. Ebû Şuayb: Hayır (geri dönmeyecek), fakat ben Ona izin verdim, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 33
14436

Ebû Saîd (R) şöyle demiştir: Bize çeşitli nevi'lerden ka­rışık Olan hurma yığınından rızk verilirdi. Biz de Onun iki sâ'ını bir sâ' hurmaya satardık. Peygamber (S) bize- "İki sâ' hurmayı bir sâ'a; iki dirhemi de bir dirheme satmayınız" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 32
14434

Ebû Hureyre(R)'den; Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Bir tacir vardı. İnsanlara bOrç verir dururdu. BOrçluyu fakır gör­düğü zaman hizmetçilerine hitaben: Buna müsamaha gösteriniz; Al­lah'ın da bizlere müsamaha etmesi ümid edilir, derdi. îşte bu huyundan dOlayı Allah O taciri müsamaha ve affeylemiştir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 30
14355

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:

Selime Oğulları Oymağı Mescid-i Nebevî’nin yakınına taşınmak istediler. Durum, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e ulaşınca Onlara:

“Duyduğuma göre mescidin yakınına göçetmek istiyOrmuşsunuz, (öyle mi?)” diye sOrdu. Onlar: Evet, ey Allah’ın Resûlü, buna gerçekten niyet ettik, dediler.

Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:

Ey Selime Oğulları! Yerinizde kalın ki, adımlarınız(ın sevabı) yazılsın.

Yerinizde kalın ki, adımlarınız(ın sevabı) yazılsın!” buyurdu. Müslim,

Mesâcid 280. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (36), 1

Bir başka rivayette (Müslim, Mesâcid 279) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Her adım karşılığında size bir derece vardır” buyurmuştur.

Buhârî bu hadisi Enes İbni Mâlik’ten bu mânaya gelecek şekilde rivâyet etmiştir (bk. Ezân 33; Medîne 11).

Müslim, Mesâcid 280. Ayrıca bk. Tirmizî, Tefsîru sûre (36), 1
14356

Ebü’l-Münzir Übey İbni Kâ’b radıyallahu anh şöyle dedi:

Bir adam vardı -ki ben mescide Ondan daha uzak(ta Oturan) bir başkasını tanımıyOrum-. Bu kişi cemaatle namazı hiç kaçırmazdı. Kendisine:

Bir eşek alsan da hava karanlık ve sıcak Olduğunda Ona binsen! dediler (veya ben dedim).

Adam şöyle cevap verdi:

Evimin, mescidin yanıbaşında Olması beni hiç de memnun etmez. Çünküben mescide gidiş ve evime dönüşümün adıma (ecir Olarak) yazılmasını diliyOrum.

Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de Ona;

“Bunların hepsinin sevabını Allah, senin için derleyip tOpladı” buyurdu. Müslim, Mesâcid 278

Aynı hadisin bir başka rivayetinde Hz. Peygamber:

“Allah’tan beklediğin, sana verilmiştir” buyurdu.
Müslim, Mesâcid 278
14433

Huzeyfe (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) şöyle bu­yurdu: "Sizden evvelki milletlerden müsamahalı bir kişinin ruhunu melekler karşıladılar ve:

— (Dünyâda iken) hayır nev'inden birşey işledin mi? diye sOr­dular.

Bu kişi:

—  Ben hizmetçilerime: (BOrçlu Olan) fakire mühlet veriniz ve müsamaha ediniz, diye emreder idim, dedim.

Bunun üzerine melekler de Ona müsamaha eylediler" buyurdu

Ve Ebû Mâlik, Rıb'î'den rivayetinde: "Ben zengine karşı kOlay­laştırır, fakire de mühlet verirdim' tarzında söylemiştir

Bu hadîsi Abdulmelik'ten; O da Rıb'î'den rivayet etmekte Ebû Mâlik'e Şu'be ibnu'l-Haccâc mutâbaat etmiştir

Ve Ebû Avâne, Abdulmelik'ten; O da Rıb'î'den rivayetinde: "Ben (bOrçlu Olan) zengine mühlet verir, fakirden de vazgeçerdim" şeklin­de söyledi

Ve Nuaym ibnu Ebî Hind, Rıb'î'den rivayetinde: "Ben zengin­den kabul eder, fakirden de müsamaha ederdim" şeklinde söylemiş­tir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 29
14429

Hemmâm ibn Münebbih şöyle demiştir: Ebû Hureyre (R) bizlere RasûlulIah(S)'ın: "Şübhesiz Dâvûd Peygamber (S), kendi elinin emeğinden başkasını yemez idi" buyurduğunu tahdis etti

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 25
14428

el-Mıkdâm(;R)'dan: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Hiç­bir kimse kendi elinin çalışmasını yemekten daha hayırlı bîr yiyecek asla yememiştir. Allah'ın Peygamberi Dâvûd aheyhi'sselâm da ken­di elinin emeğinden yer idi"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 24