Arama Sonuçları Bir ay

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/41597-Bir-ay/1590

NoHadis MetniKaynak
14430

Ebû Hureyre (R) şöyle der idi: Rasûlullah (S): "Yemîn ederim ki, sizden herhangi Birinizin (ipini alıp da dağdan) arkasına Bir bağ odun yüklenmesi, verecek yâhud vermeyecek olan herhangi Bir kişiden istemesinden çok hayırlıdır" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 26
14431

ez-Zubeyr ibnu'l-Avvâm (R) şöyle demiştir: Peygam­ber (S): "Yemîn ederim ki, sizden Birinizin iplerini alması, insanlar­dan istemesinden elbette daha hayırlıdır" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 27
14432

Bir ibn Abdullah(R)'tan: Rasûlullah (S): "Satarken, satın alırken, alacağını taleb ve borcunu öderken cömertlik ve kolay­lık gösteren kimseye Allah rahmet eylesin" buyurmuştur

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 28
14433

Huzeyfe (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) şöyle bu­yurdu: "Sizden evvelki milletlerden müsamahalı Bir kişinin ruhunu melekler karşıladılar ve:

— (Dünyâda iken) hayır nev'inden Birşey işledin mi? diye sor­dular.

Bu kişi:

—  Ben hizmetçilerime: (Borçlu olan) fakire mühlet veriniz ve müsamaha ediniz, diye emreder idim, dedim.

Bunun üzerine melekler de ona müsamaha eylediler" buyurdu

Ve Ebû Mâlik, Rıb'î'den rivayetinde: "Ben zengine karşı kolay­laştırır, fakire de mühlet verirdim' tarzında söylemiştir

Bu hadîsi Abdulmelik'ten; o da Rıb'î'den rivayet etmekte Ebû Mâlik'e Şu'be ibnu'l-Haccâc mutâbaat etmiştir

Ve Ebû Avâne, Abdulmelik'ten; o da Rıb'î'den rivayetinde: "Ben (borçlu olan) zengine mühlet verir, fakirden de vazgeçerdim" şeklin­de söyledi

Ve Nuaym ibnu Ebî Hind, Rıb'î'den rivayetinde: "Ben zengin­den kabul eder, fakirden de müsamaha ederdim" şeklinde söylemiş­tir

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 29
14434

Ebû Hureyre(R)'den; Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Bir tacir vardı. İnsanlara borç verir dururdu. Borçluyu fakır gör­düğü zaman hizmetçilerine hitaben: Buna müsamaha gösteriniz; Al­lah'ın da bizlere müsamaha etmesi ümid edilir, derdi. îşte bu huyundan dolayı Allah o taciri müsamaha ve affeylemiştir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 30
14435

Hakîm ibn Hızâm (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: "Alışveriş eden iki kişi (yânî satıcı ile satın alıcı) Bir­Birlerinden ayrılmadıkları müddetçe -yâhud: ayrılıncaya kadar, dedi-muhayyerliğe sâhibdirler. Bunlardan herBiri dürüst ve doğru söyler ve (mala, semene âid hususları) BirBirlerine beyân ederlerse, bu alış­verişlerinde kendilerine bereket ihsan olunur. Eğer iki taraf (mal ve bedelin ayıbını) gizlerler ve yalan söylerlerse, bu alışverişlerinin be­reketi giderilir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 31
14436

Ebû Saîd (R) şöyle demiştir: Bize çeşitli nevi'lerden ka­rışık olan hurma yığınından rızk verilirdi. Biz de onun iki sâ'ını Bir sâ' hurmaya satardık. Peygamber (S) bize- "İki sâ' hurmayı Bir sâ'a; iki dirhemi de Bir dirheme satmayınız" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 32
14437

Ebû Mes'ûd el-Ensârî (R) şöyle demiştir: Ensâr'dan Ebû Şuayb diye künyelenen Bir adam geldi ve kasâb olan Bir kölesine: Bana beş kişiye yetecek Bir yemek yap. Çünkü ben Peygamber'i beş kişinin beşincisi olarak da'vet etmek istiyorum. Zira ben Peygamber'in yüzünde açlığı tanıdım, dedi. Nihayet o zât onları da'vet etti. Da'vetli olan toplulukla beraber Bir adam da geldi. Ebû Şuayb'ın evine vardığında Peygamber (S): "Şu zât bize tâbi' olup gelmiştir. Ona izin vermek istersen izin ver (girsin); gen dönmesini istersen geri dönsün!" buyurdu. Ebû Şuayb: Hayır (geri dönmeyecek), fakat ben ona izin verdim, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 33
14438

Hakîm ibn Hızâm(R)'dan: Peygamber (S) şöyle buyur­du: "Satıcı ile satın alıcı BirBirlerinden ayrılmadıkları müddetçe - yâhud şöyle dedi: ayrılıncaya kadar - muhayyerliktedirler. Bunlardan herBiri doğru söyleyip (metâ'a ve bedele âid hususları) BirBirine be­yân ederlerse, bu alışverişlerinde kendilerine bereket ihsan olunur.

Eğer iki taraf (mal ve semenin ayıbını) gizler de yalan söylerlerse, alış­verişlerin bereketi giderilir"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 34
14441

Semure ibnu Cundeb (R) şöyle demiştir: Peygamber (S) şöyle buyurdu: "Ben bu gece ru'yâmda iki kişi gördüm; onlar bana geldiler, müteakiben onlar beni düz Bir yere çıkardılar. Birlikte yürüdük, nihayet kandan Bir nehir üzerine geldik. O nehir içinde dikelmiş Bir adam vardı. Nehrin kıyısında da Bir adam vardı. Önünde Bir takım taşlar vardı. Nehirdeki adam yüzerek sahile doğru gelip çıkmak isteyince, sahildeki adam onun çenesine Bir taş atıyor, nehirdekini eski yerine döndürüyordu. Çıkmak için sahile doğru gelmeye her teşeb­büs ettikçe, sahildeki hemen onun çenesine Bir taş fırlatıyor, o da es­ki yerine dönüyordu. Ben o iki meleğe:

— Bu nedir? dedim.

Meleklerden Biri: . 

— O nehirde gördüğün kimse ribâ yiyendir, dedi"

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 37