No | Hadis Metni | Kaynak |
9840 | Sünnet ikidir: Farizada sünnet, gayri farizada sünnet, Farizadaki sünnetin aslı Kitabullahtandır. Yapmak hidayet, terketmek ise dalalettir. (cemaat ve ezan gibi) Allah'ın kitabında olmıyan sünnete gelince, Onu yapmak fazilet, terkedilmesi ise hata değildir. | Ramuz el e-hadis, 214. sayfa, 5. hadis |
9900 | Benim bu Mescidimdeki bir namaz, Mescid-i Haram müstesna, diğer mescidlerdeki bin namazden efdaldır. Benim şu Mescidimdeki bir Cuma, Mescid-i Haram müstesna, diğer mescidlerdeki bin Cumadan efdaldir. Benim şu Mescidimdeki Ramazan ayı, Mescid-i haram müstesna, Onun dışındaki mescidlerdeki bin Ramazan ayından efdaldir. | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 3. hadis |
9924 | Taun, Allah'ın kullarından bazılarını mübtela kıldığı azab işaretlerinden biridir. Bir yerde taun olduğunu duyarsanız Onun üzerine gitmeyin. Bulunduğunuz yerde vaki olursa oradan da kaçmayın. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 11. hadis |
9928 | Kabenin etrafında tavaf, namaz gibidir. Yalnız farkı, burada kOnuşulabilir. Ancak kim kOnuşursa hayır kOnuşsun. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 15. hadis |
9948 | Kullar Allah'ın kulu, beldeler de Allah'ın beldesidir. Bir kimse bir yeri ihya ederse o yer Onundur. Bir kimse de bir vadide su çıkarırsa o su da Onundur. | Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 1. hadis |
9983 | Gıybet, zinadan daha şiddetlidir. Zina eden tövbe eder. Allah da Onun tövbesini kabul eder. Fakat gıybet yapan, gıybet edilen tarafından affedilmedikçe, mağfiret olunmaz. (Gıybet edenin gıybet ettiği kimse ile helalleşmesi lazımdır.) | Ramuz el e-hadis, 226. sayfa, 2. hadis |
10003 | Namaz üzerinde oturan adam, ibadette oturan gibidir. Evinden çıkıp dönünceye kadar namazda yazılır. | Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 4. hadis |
10008 | Kur'an-ı Kerim şefaatçidir ve şefaati makbuldur. Riayet etmiyenlere ise hasım olarak isbatı vücud edecektir. Kim ki, Kur'an'ı öne alırsa, Kur'an Onu Cennete götürür. Kim de arkasına bırakırsa Onu da Cehenneme sürer. | Ramuz el e-hadis, 227. sayfa, 9. hadis |
10015 | Kalbler dört nevidir: Açık kalb; örtüsü, kılıfı olmayıb parlıyan nurlu bir kandil gibidir. Kılıflı kalb; Kılıfla örtülmüş ve bağlanmıştır. Dışı mühürlüdür. Ters kalb; (Aşağısı yukarı, yukarısı aşağıya gelmiş) yamuk kalb. Kılıfsız olan açık kalbe gelince, bu müminin kalbidir. Onun kandili içindeki iman nurudur. Kılıflı kalb, kafirin kalbidir. (Ne alır ne verir. Ona bir şey işlemez) Ters kalb, (tepesi aşağı olan kalb) münafığın kalbidir. Ki (Hakkı ve tevhidi bilir) ama inkar eder. Yamuk kalbe gelince; içinde imanda, nifakta olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tane gibidir ki, o taneyi iyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. O iki besleyiciden hangisi diğerine galib gelirse kalbde o hakim olur.(İman ile nifakı besliyen şeyler vardır. İmanı Zikir ve Kur'an, nifakı da oyun, eğlence, çalgı ve çağanak besler. Hangisini yenerse o galib gelir. Ya kalb alaşağı olur, ya da nifak körelir.) | Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 1. hadis |
10050 | Mümin müminin aynasıdır. Ve mümin müminin kardeşidir. Nerede rastlarsa Onu toparlar ve arkasından korur. | Ramuz el e-hadis, 230. sayfa, 8. hadis |