Arama Sonuçları vardır Bir

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/6852-vardir-Bir/30

NoHadis MetniKaynak
8578 Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi Bir balık üzerindedir. Öyle Bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da Bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen Bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle Bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. Dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle Bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde Bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu Birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.)Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis
8597 Hiç şüphe yok, deccal çıkacaktır. Onun sol gözü kördür. Ve üzerinde beyaz Bir ben vardır. Gözsüzleri ve abraşı iyi eder. Ölüleri diriltir. Ve "ben rabbinizim" der. Kim onu tasdik ederse fitneyi deccale düştü. Kim de "Rabbim Allah" der ve böyle ölürse o zaman deccalın fitnesine düşmemiş olur ve ona Bir daha fitne ve azab yoktur. Deccal yerde Allah'ın dilediği kadar kalır. Sonra İsa (a.s.) gelir. O Bana vekil ve Benim dinim üzerine gelir. Deccalı öldürür. Ondan sonra kıyamet kopar.Ramuz el e-hadis, 97. sayfa, 5. hadis
8598 Deccalın sol gözü kör ve alnında "Kafir" diye yazılıdır. Gözlerinin üzerinde de kalın Bir perde vardır.Ramuz el e-hadis, 97. sayfa, 6. hadis
8628 Adamın, Allah indinde Bir mevkii vardır ki, ona ibadetle erişemez. O mevkiye erişinceye kadar, Allah ona hoşuna gitmeyeceği şeyler verir.Ramuz el e-hadis, 100. sayfa, 1. hadis
8710 Derdi veren Allah, devayı da verir. O devası olmayan dert vermemiştir. Ancak devasız Bir dert vardır, o da kocamaktır.Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 6. hadis
8715 Mü'min, kabrinde yeşillik Bir bahçededir. Ve kabri yetmiş zira (arşın) genişliğinde ve ayın ondördü gibi olur. (Zikirden yüz çevirenlere kaBir darlığı vardır) Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, bunlara (zikirden yüz çevirenlere) hücum edecek 99 yılan var ki, her Birisi de dokuz başlıdır.Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 11. hadis
8767 İblis, tahtını deniz üzerine kurar. Yanında hicablar vardır. Allah'a benzemek için. Sonra askerini yayar ve der ki: "Filânı kim azdıracak?" Askerinden ikisi kalkar. İblis der ki: "Size Bir sene müddet. O adamı azdırırsanız sizi bağışlarım. Aksi halde sizi asarım."Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 8. hadis
8785 Sizlerden Biriniz namaza durduğunda, Rabbi ile hususi konuşuyor demektir. (münacaat halindedir) Binaen aleyh kendisi ile kıblesi arasında Rabbi (Rabbinin huzuru) vardır. Onun için sakın ha kıbleye karşı tükürmeyin. Ya sol yanınıza veya ayağınızın altına tükürün. (Şimdiki camiler gibi Bir yerde ise mendiliniz kolayda ise ona veya elbisenizin yanına tükürün)Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 2. hadis
8839 Deccalın önü sıra hilekâr seneler vardır. O senelerde sadıklar yalanlanır, yalancılar tasdik olunur. Eminlere hain, hainler emin nazarı ile bakılır. Ve halıkın umuru hususunda "Rüveybida" söz sahibi olur, "Rüveybida nedir?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Umumun işlerinde söz sahibi olan fasık Bir kimsedir.Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 2. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden Birinde olur. Ve herkes derecesine göre Bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz BirBirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve Birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka Bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis