Arama Sonuçları Şu kadınlar

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/7182-Su-kadinlar/40

NoHadis MetniKaynak
12877 Gerek yere batmak, suret değiştirmek ve gerekse taş yağmak zaruridir. Dediler ki; "Ya Resulallah bu ümmete mi?" Buyurdu ki evet, onlar şarkıcı cariyeler edindiklerinde, zinayı helal saydıklarında, riba yediklerinde, Harem (Mekke)de avlanmayı ve ipek giymeyi helal saydıklarında ve erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde.Ramuz el e-hadis, 464. sayfa, 10. hadis
12934 Ey kadınlar ancak mahreminiz olan erkeklerle konuşun. Olmıyanlarla konuşmayın.Ramuz el e-hadis, 469. sayfa, 1. hadis
13076 kadınları göze çarpar mevkilere oturtmayın, yazıyı da öğretmeyin. Dikiş öğretin ve sure-I Nuru da iyi öğretin.Ramuz el e-hadis, 480. sayfa, 3. hadis
13268 Ey insanlar, kadınlarınızı süslenerek giyinmekten ve mescidde gururlanarak, yürümekten men ediniz. Zira beni İsrail, kadınlarının süslü elbiseler giymesi ve mescidlerde gururlanarak yürümelerine kadar lanetlenmediler.Ramuz el e-hadis, 495. sayfa, 10. hadis
13338 Ey mü'minlerin kadınları, tehlil, tesbih ve takdis'e devam edin. Gaflet etmeyin ki rahmeti unutursunuz. Parmaklarınızla sayın. Bunlar sorguya çekileceklerdir ve tesbihe şehadet edeceklerdir.Ramuz el e-hadis, 502. sayfa, 3. hadis
13416 Allah rahmet eyleye. Ümmetimden don giyen kadınlara, Allah rahmet eyleye, ümmetimden don giyen kadınlara. Allah ümmetimden don giyen kadınlara rahmet eylesin. Ey insanlar kendinize donlar edininiz. Bu setir hususunda en elverişlidir ve kadınlarınızı dışarı çıktıklarında bununla siyanet edin.Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 7. hadis
13595 kadınlardan birini nikahlamak murad ettiklerinde perde arkasından: "Ey kızım filan adam seni istiyor. Onu istemiyorsan (hayır) de. Zira hiç kimse (hayır) demekten utanmamalıdır. Eğer razı isen bil ki senin (sükutun) ikrardır" derdi.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 14. hadis
14461

ez-Zuhrî şöyle dedi: Bana Abdullah ibnu Muhayrîz haber verdi. Ona da Ebû Saîd el-Hudrî haber vermiştir: Ebû Saîd, Peygamber'in yanında otururken:

— Yâ Rasûlallah! Biz bir takım kadın esirlere nail oluyoruz (ve onlara cinsî yaklaşma yapıyoruz). Fakat biz bu esîr kadınları satıp paralara sâhib olmayı istiyoruz. Bunun için azletmek hususunda nasıl düşünüyorsun? dedi.

Rasûlullah (S):

— ''Sizler hakîkaten bunu yapıyor musunuz? Azli yapmamanız üzerinize vâcib değildir. Çünkü şu muhakkak ki, Allah'ın dünyâya çıkmasını yazmış olduğu herbir hayât sahibi insan, mutlak meydana çıkacaktır" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 172
14361

Enes ibni Mâlik radıyallahu anh şöyle dedi:

Peygamber Efendimizin nâfile ibadetlerini öğrenmek üzere, sahâbeden üç kişilik bir grup, Peygamber hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine Efendimiz’in ibadetleri bildirilince, onlar bunu azımsadılar ve

Allah’ın Resûlü nerede biz neredeyiz? Onun geçmişteki ve gelecekteki günahları bağışlanmıştır, dediler. İçlerinden biri: Ben ömrümün sonuna kadar, bütün gece uyumaksızın namaz kılacağım,dedi. Bir diğeri: Ben de hayatım boyunca gündüzleri oruç tutacağım ve oruçsuz gün geçirmeyeceğim, dedi. Üçüncü sahâbî de: Ben de sağ olduğum sürece kadınlardan uzak kalacak, asla evlenmeyeceğim, diye söz verdi. Bir müddet sonra Peygamberimiz onların yanına geldi ve kendilerine şunları söyledi: “Şöyle şöyle diyen sizler misiniz? Sizi uyarıyorum! Allah’a yemin ederim ki, ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na en saygılı olanınızım. Fakat ben bazan oruç tutuyor, bazan tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor, hem de uyuyorum. kadınlarla da evleniyorum. Benim sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir.”
Buhârî, Nikâh 1; Müslim, Nikâh 5. Ayrıca bk. Nesâî, Nikâh 4
14394

Bize Süleyman ibn Bilâl, Yahya ibn Saîd'den; o da Ubeyd ibn Huneyn'den tahdîs etti. O İbn Abbâs'tan işitti ki, Umer (R) şöyle demiştir: Ben (kadınlarından ayrı bir yere çekildiği zaman) geldim de Rasûlullah'ı yüksekçe bir oda içinde buldum. Rasûlullah'ın bulunduğu odanın merdiveni başında Rebâh isminde siyah bir hiz­metçisi vardı. Ona:

— Rasûlullah'a söyle, bu gelen Umeru'bnu'l-Hattâb'dır! dedim. Akabinde Rasûlullah bana içeri girmeme izin verdi...

İbn Abbâs