| No | Hadis Metni | Kaynak |
| 8544 | Allah (z.c.hz.) aksırmayı sever. Esnemekten ise hoşlanmaz. Sizden birisi aksırıp, "Elhamdülillâh" dedi mi, duyan her müslümanın "Yerhamükellah" demesi vacib olur. Esnemek ise şeytandandır. Esnemek gelince, elinizden gelirse geri çevirin. Biriniz "haa" diye esnerse şeytan güler. | Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 3. hadis |
| 8560 | Allah (z.c.hz.) Cehennem ehlinin azâbı en az olanına der ki: "Arz üzerindeki bütün şeyler senin olsaydı, bu günkü vaziyetin için onları feda eder miydin?" O da: "Evet" der. "Ben senden, sen Ademin sulbünde iken, bu istediğimden çok ehven bir şey istedim. Ben sana illâ şirk etme dedim. Sen şirkten ayrılmadın." diyecek. | Ramuz el e-hadis, 94. sayfa, 5. hadis |
| 8578 | Arzlar, her arz ile onu takip eden arz arası, 500 senelik mesafedir. Birincisi bir balık üzerindedir. Öyle bir balık ki, iki ucu gökte, balık kaya üzerinde, kayayı da bir melek tutuyor. İkinci arz tabakası ise havayı hapseden tabakadır. Allah (z.c.hz.) Ad kavmini helak edeceği zaman onun melaikesine emretti: "Bir delik aç" O da: "Bir öküz burnu kadar açayım mı?" dedi. Allah: "Hayır, o bütün insanları helaka yeter. Sen bir yüzük kadar aç." O rüzgar öyle bir rüzgardır ki, Allah Teala kitabında onun hakkında şu mealde buyurmuştu: "O rüzgar, uğradığı şeyi, çiğnenmiş ot parçası gibi yaptı." Üçüncü tabakada cehennem taşları vardır. Dördüncü tabakada cehennem kibritleri vardır. dediler ki: "Cehennem için kibrit var mı?" Evet var, dedi. Allah'a yemin ederim ki, o Cehennemde kibritten öyle bir vadi var ki, oraya dağlar gönderilse erirdi. Beşinci tabakayı Cehennem yılanları teşkil ediyor. Onların ağızları kafirleri yalıyor, onda et bırakmıyor, sinir ve kemik kalıyor. Altıncı tabakada Cehennem akrebleri var. Onların en küçükleri katır kadardır. Kafirlere tekme vurur. Onu sokması, Cehennem ateşini unutturur. Yedinci tabakada iblis hapsedilmiştir. Bir eli önde bir eli arkada demire bağlanmıştır. Allah onu birine musallet edeceği vakit çözer. (İşini bitince tekrar bağlanır.) | Ramuz el e-hadis, 95. sayfa, 11. hadis |
| 8643 | Ay yirmi dokuz gün olabilir. (Efendiniz ezvacı tahiratın yanına bir ay gelmeyeceğim dedi. 29 gün sonra geldi. Sordular:"Ya ResulAllah, hani ya 30 gün kalacaktın?" Bir ay oldu. Bir ay olması için mutlaka 30 gün geçmesi lâzım değil buyurdu.) | Ramuz el e-hadis, 101. sayfa, 5. hadis |
| 8707 | Hiç şüphe yok ki, Kerim oğlu, Kerim oğlu, Kerim oğlu Kerim, İbrahim (a.s.) oğlu, İshak (a.s.) Yakup (a.s.) oğlu, Yusuf (a.s.) dır. Eğer Ben onun kadar hapiste olsaydım, son davete icabet ederdim. Rahmet Lut (a.s.) üzerine olsun ki, "Kuvvetli bir duvar (sığınak) bulsaydım ona sığınırdım" dedi. Ondan sonra Allah, Nebilerini bu hale düşürmedi, kavimlerine hâkim gönderdi. | Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 3. hadis |
| 8752 | İnsanlar mallarını çoğaltmak peşindedir. Ashabım ise azaltma peşindedir. Onlara kötü söz söylemeyin. Kötü söz söyleyenin üzerine Allah'ın lâneti olsun. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 9. hadis |
| 8772 | İblisin köpek burnu gibi burnu vardır. Ve onu Âdem oğlunun kalbine koymuştur. Ona şehvet ve lezzetleri hatırlatır. Ve Allah hakkında şekke düşürecek vesvese verir. Kul, "Eûzü billâhissemî'il alimi mineşşeytanirracim. Ve Eûzü billâhi en yahdurûn, İnnAllahe hüvessemî'ul alim" dedikçe hortumunu kalbinden çeker.(Bu sözler yürekten söylenecek. Yoksa zikirden ileri geçmez) | Ramuz el e-hadis, 111. sayfa, 3. hadis |
| 8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
| 8876 | Rabbim Tebareke ve Teala hazretleri Kur'an'ı Bana bir vecihle okumak üzere gönderdi. Ben de ümmetime kolaylık olması için iade ettim. İki vecih yapıp gönderdi. Ben yine, ümmetime kolaylık olması için, tekrar iade ettim. Bunun üzerine yedi vecihle okunmak üzere tekrar gönderdi ve: "Reddin için istiyeceğin üç dilek vardır" buyurdu. İki defa, "Allahümmeğfir li ümmetî" dedim. Üçüncüyü ise öyle bir güne bıraktım ki o gün bütün halk ve hatta İbrahim (a.s.) bile Bana gıpta eder. | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 8. hadis |
| 8889 | Biri Cennete girdiğinde gördü ki, kölesi kendisinden yüksek dereceye malik. dedi ki: "Bu benim kölem olduğu halde derecesi benden yüksekte mi olacak?" Allah buyurdu ki: "Evet, Ben onu da seni de amellerinizle mükâfatlandırdım." | Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 3. hadis |