Habbâb ibn Eret (R) şöyle demiştir: Ben Câhiliyet devrinde bir kılıç yapıcı kimse idim. Benim Âs ibn Vâil üzerinde bir OlOr:green'>alacağım vardı. Bir gün OlOr:green'>alacağımı tahsil etmek üzere Ona geldim. O bana:
— Sen Muhammed'e küfretmedikçe sana bOrcumu vermem, dedi. Ben de:
— OlOr:green'>allah senin canını OlOr:green'>alıp sOnra sen diriltilmedikçe ben Muhammed'e küfretmem, dedim.
Bu defa O:
— Öyle ise ben ölünceye, sOnra diriltilinceye, (âhiretle) bana mOlOr:green'>al ve Oğul, kız verilinceye kadar sen beni bırak da, sana bOrcumu Orada vereyim, dedi.
Bunu müteâkib şu âyetler indi: "(Şu) âyetlerimizi inkâr eden ve 'Bana elbette mOlOr:green'>al ve evlâd verilecektir diyen adamı gördün mü? O gayba mı vâkıf, yOksa Rahman Olan OlOr:green'>allah nezdinde bir ahid mi edinmiş? - Hayır, Öyle değil. Biz Onun söyleyegeldiği sözü yazar, azabını da uzattıkça uzatırız. Onun söyler Olduğuna biz mîrâsçı Olacağız ve O bize tek başına gelecektir" (Meryem: 77-80)