Arama Sonuçları al O

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/12726-al-O/4180

NoHadis MetniKaynak
14286

Ömer radıyOlOr:green'>allahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kişiye, hanımını neden dövdüğü sOrulmaz!”

Ebû Dâvûd, Nikâh 42. Ayrıca bk. İbni Mace, Nikâh 51
14287

Ebû Hüreyre radıyOlOr:green'>allahu anh şöyle dedi:

Bazı insanlar Resûlullah sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem’e:

Ey OlOr:green'>allah’ın Resûlü! İnsanların en hayırlısı, şereflisi kimdir? dediler.

Nebi sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem:

OlOr:green'>allah’tan en çOk kOrkanlarıdır” buyurdu. Ey OlOr:green'>allah’ın Resûlü! Biz bunu sOrmuyOruz, dediler. “O hOlOr:green'>alde, OlOr:green'>allah’ın hOlOr:green'>alîli (İbrâhim)’in Oğlu, OlOr:green'>allah’ın nebîsi (İshak)’ın Oğlu, OlOr:green'>allah’ın nebîsi (Yakub)’un Oğlu, OlOr:green'>allah’ın nebîsi Yusuf’tur” buyurdu. Ey OlOr:green'>allah’ın Resûlü, biz bunu da sOrmuyOruz, dediler.

O hOlOr:green'>alde siz benden Arap kabilelerini sOruyOrsunuz. (Bilin ki) Câhiliye döneminde hayırlı (şerefli) Olanlar, şayet dînî hükümleri iyice hazmederlerse İslâmiyet devrinde de hayırlıdırlar” buyurdu.

Buhârî, Enbiyâ 8, 14, 19, Menâkıb 1, Tefsîru sûre (12), 2; Müslim, Fezâil 168
14288

Ebû Saîd el-Hudrî radıyOlOr:green'>allahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. OlOr:green'>allah Onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya OlOr:green'>aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan kOrunun. Çünkü İsrailOğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.”

Müslim, Zikir 99. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 26; İbni Mâce,Fiten 19
14289

İbni Mes’ud radıyOlOr:green'>allahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebi sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem şöyle dua ederdi:

OlOr:green'>allahım! Senden hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim.”

Müslim, Zikir 72. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 72; İbni Mâce, Dua 2
14290

Ebû Tarîf Adî İbni Hâtim et-Tâî radıyOlOr:green'>allahu anh, Resûlullah sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim demiştir:

“Bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yemin eden, sOnra da (yemininin) zıddını takvâya daha uygun bulan kimse, (yemininden vazgeçip) takvâya yönelsin!”

Müslim, Eymân 15
14291

Ebû Ümâme Sudayy İbni Aclân el-Bâhilî radıyOlOr:green'>allahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem’i Vedâ hutbesi’nde şöyle buyururken dinledim demiştir:

OlOr:green'>allah’tan kOrkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan Orucunuzu tutunuz. MOlOr:green'>allarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde dOğruca) Rabbinizin cennetine girersiniz.”

Tirmizî, Cum’a 80
14292

Abdullah İbni Abbas radıyOlOr:green'>allahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“(Geçmiş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üçbeş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyOrdu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yOktu. Bu arada önüme büyük bir kOlOr:green'>alabOlOr:green'>alık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; (çOk) büyük bir karOlOr:green'>altı. ‘İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler.”

(İbni Abbas diyOr ki) Söz buraya gelince Peygamber OlOr:green'>aleyhisselâm kOlOr:green'>alkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişinin kimler Olabileceği hakkında kOnuşmaya başladılar: Kimileri, “Bunlar peygamberin sOhbetinde bulunanlar OlmOlOr:green'>alıdır” derken, kimileri, “Bunlar İslâm geldikten sOnra dOğup, şirki tanımamış Olanlardır” dediler. Daha başka birçOk görüş ileri sürenler Oldu.

Onlar bu meseleyi tartışırken Peygamber OlOr:green'>aleyhisselâm çıkageldi.

“Ne hakkında kOnuşuyOrsunuz?” diye sOrdu. Hesapsız-azabsız cennete gireceklerin kim Oldukları hakkında kOnuşuyOruz, dediler.

Bunun üzerine Nebi sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem:

Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu.

Ukkâşe İbni Mihsan yerinden fırladı ve:

Beni de Onlardan kılması için OlOr:green'>allah’a dua et (Yâ ResûlOlOr:green'>allah)! dedi.

Peygamber OlOr:green'>aleyhisselâm da:

“Sen Onlardansın!” buyurdu. SOnra bir başka kişi daha kOlOr:green'>alktı ve: Beni de Onlardan kılması için dua buyur, dedi.

Peygamber OlOr:green'>aleyhisselâm bu defa:

“Fırsatı değerlendirmekte Ukkâşe senden önce davrandı” buyurdu.
Buhârî, Tıb 1, Rikak 50, Libâs 18; Müslim, Îmân 374. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 16
14293

Yine Abdullah İbni Abbas radıyOlOr:green'>alluha anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem şöyle söylemeyi itiyat edinmişti:

OlOr:green'>allah’ım! Sana teslim Oldum, ben sana inandım, sana dayandım. Yüzümü gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla düşmanlara karşı mücâdele ettim.

OlOr:green'>allah’ım! Beni saptırmandan yine sana, senin büyüklüğüne sığınırım, -ki senden başka ilah yOktur-. Ölmeyecek diri yOlOr:green'>alnız sensin. Cinler ve insanlar ise, hep ölümlüdürler!”

Müslim, Zikir 67. Ayrıca bk. Buhârî, Teheccüd 1, Tevhîd 7, 8, 24, 35; Müslim, Müsâfirîn 199; Ebû Dâvûd, Salât 119; Tirmizî, Daavât 29; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 9; İbni Mâce, İkâmet 180
14294

Yine Abdullah İbni Abbas radıyOlOr:green'>allahu anhümâ şöyle dedi:

OlOr:green'>allah bize yeter, O ne güzel vekildir” sözünü, ateşe atıldığında İbrahim OlOr:green'>aleyhisselâm söylemiştir. Muhammed sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem de bu sözü “Müşrikler size karşı tOplandılar, başınızın çaresine bakınız!” dediklerinde söylemiştir. Nitekim bu haber müslümanların imanını arttırmıştı ve Onlar hep birlikte “OlOr:green'>allah bize yeter, O ne güzel vekildir” demişlerdi.

Buhârî’nin Abdullah İbni Abbas radıyOlOr:green'>allahu anhümâ’dan naklettiği bir başka rivayette Abdullah şöyle demiştir:

“Ateşe atıldığı zaman İbrahim OlOr:green'>aleyhisselâm’ın sOn sözü:

OlOr:green'>allah bana yeter, O ne güzel vekildir” demek Olmuştur.

Buhârî, Tefsîrû sûre (3), 13
14295

Ebû Hüreyre radıyOlOr:green'>allahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sOlOr:green'>allOlOr:green'>allahu OlOr:green'>aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Cennete girecek bir kısım insanlar vardır ki, Onların kOlOr:green'>alpleri kuş kOlOr:green'>albi gibi (rakîk ve güven içinde)dir.”

Müslim, Cennet 27. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 331